yaşasaydı, kim gibi olurdu diye düşündüğüm ender insanlardan biri. hani böyle arkadaş ortamlarında ince ince laf sokan ve sokarken de sevimli sevimli sırıtan, şeytan tüyüne sahip insanlar vardır ya, işte aynen böyle bi tip canlanıyor gözümde. şiirden nefret eden insana bile şiir sevdiren o üslubun başka bir açıklaması yok. "gelsen önemli değil, gelmesen önemli olurdu". şu mısra bile anlatmaya yetiyor onu.
" benimle bir ömür geçer mi ki? dedim,
senle geçirmeye bir ömür yeter mi dedi,
işte bu bana bir ömür yetti" dizeleriyle bir kez daha beni kendine hayran bırakan şairdir.
Bir akşamüstü pencerenden bakıyordun
Ağır ağır, yollara inen karanlığa.
Bana benzeyen biri geçti evinin önünden.
Kalbin başladı hızlı hızlı çarpmaya..
O geçen ben değildim.
Bir gece, yatağında uyuyordun..
Uyanıverdin birden, sessiz dünyaya.
Bir rüyanın parçasıydı gözlerini açan,
Ve karanlıklar içindeydi odan...
Seni gören ben değildim.
Ben çok uzaktaydım o zaman,
Gözlerin kavuştu ağlamaya, sebebsiz ağlamaya.
Artık beni düşünmeye başladığından
Bıraktın kendini aşk içinde yaşamaya..
Bunu bilen ben değildim.
Bir kitap okuyordun dalgın..
içinde insanlar seviyor, ya da ölüyorlardı.
Genç bir adamı öldürdüler romanda.
Korktun, bütün yininle ağlamaya başladın..
O ölen ben değildim..
(bkz: bunlar hep şiir işte)
facebook ve twitter gibi sitelerde kezbanlar tarafından bolca şiirleri paylaşılmasına karşın şairimizin hayatını ve onun dünyasını bilmedikleri malumunuzdur. tıpkı can yüceli salt aşk şairi sanmaları gibi.
''Geleceğim, bekle dedi, gitti...
Ben beklemedim, o da gelmedi.
Ölüm gibi bir şey oldu, Ama kimse ölmedi.'' dizeleriyle imkansızı betimleyen düşünce insanı, şair.