kendimi kolilerin arasında bir köşeye pusmus, mete'nin ali'ye verdiği insanlık dersini izliyor gibi hissediyordum ki, reklamlara girdi. girmeseydi imdat yangın var diye bağırabilirdim. böyle gerçekçi oyunculuk, böyle yetenek... helal len.
--spoiler--
- mete ortalığı ateşe verince ali "mete! gel oğlum! mete gel buraya!" diye bağırdı. can havliyle ne dediğini mi şaşırdı, yoksa babalık içgüdüsü müdür, bilemiyorum artık. nedense o içgüdü göt korkusuyla ayyuka çıktı da, neyse.
- aylin, neyse benim bir şey dememe gerek kalmadı. aldın ağzının payını, bir yerlerine baka baka döndün evine, yeaa.
- mete o benzin bidonunu caroline'in kafasında patlatsaydı daha güzel olurdu bence.
- o zamanlarda 'goynuna al beni' varmış demek.
- hakan da babasından ayarı aldığına göre, berrin ve ahmet arasındaki tek engel ahmet'in formalite evliliği kaldı. onda bir sorun çıkar, biraz da onunla zaman geçer, sonra işte bakarız bir hal bir çaresine.
Ali kaptan bu bölümde cemileden evini boşaltmasını ister. Cemile ise evi boşlatmaya karar verip Ali kaptanın onlara yarı hissesini verdiği zeytinlikteki evi görmeye gider fakat orada bir ev yoktur. Ev daha inşaat halindedir. Bunu gören Cemile ve çocukları eve geri döner kapıda polis ile Ali kaptan beklemektedir. Polis Cemile ve çocuklarını evden çıkarmak için kapıya dayanır. Çocuklar ise kapının arkasına geçip kapıyı açmamalarını sağlarlar. Ama polis içeri girmeyi başarır ve Meteyi copla döver. Mete kolunda kelepçeli bir şekilde polis arabasının "benzin deposu" bölümüne kelepçelenir. Cemile ve çocukları artık o evden çıkmıştır. Ali içeri girer. Ali'nin içeri girdiğini gören Mete ise, benzin deposunu kırarak depo ile birlikte evin camından içeri girer ve Ali ile içeride yalnız kalır. Benzinleri kendisinin üstüne, Ali'nin üstüne ve yere döker. Daha sonra ise kibrit ile etrafı ateşe verir ve dizi burada biter.
Mete beni güldürdü ağlattı isyan ettirdi tüm duyguları yaşattı be. O nasıl bi oyunculuktur öyle.
Çok action lı bi bölümdü. Soner'in amacını öğrenmiş de olduk. O efendi adam bi anda dellendi.
Caroline'nin o küstah tavırlarına kıl oldum. Alcan yolcan o saçlarını. Karşıma çıkmasın.
Vee muhteşem final bölümü Mete'nin sıyırdığını gösteriyor. Osman'ın bakışları yüreğimi parçaladı. Aylin'e ve Mete'ye aşk açısından yazık oldu. Kısaca destansı bi bölümdü.
meteee.
hastasıyım, aşığıyım, saygılarımı sunarım kendisine... bu bölüm muhteşemdi o ayrı yaktı göt herifi iyi yaptı oh. fakat özellikle bundan önceki iki bölümde de damardan girişleriyle beni benden almıştı.
1.inci hocayla olan muhabbeti: parkta konuşmuşlar inci buna "bu gerçek aşk değil, bir gün kendi yaşına uygun bir kıza aşık olacaksın" tarzı şeyler söylemiş. kalktılar yürüyorlar, mete suskun. inci soruyor: "ne düşünüyorsun?" ve olay kopuyor: "düşünüyorum da inşallah ilerde bi kıza aşık olursam o da bana aşık olur. çünkü gerçek olmayan karşılıksız aşk bu kadar acı veriyorsa kimbilir hem gerçek hem karşılıksız aşk adamı ne yapar!" *
2. mete disiplin kurulu toplantısına camdan dalmak suretiyle girip olanı biteni anlatmış, inci hocayı savunmuştur. konuşması bittiğinde ise müdür meteye dönüp "disiplin kurulu toplantısına izinsiz, düzen bozucu ve camı kırmak suretiyle girmek de bir disiplin suçudur ve bu da değerlendirilecektir." der. metenin muhteşem bakışları ve mimikleri eşliğinde söylediği sözler ise son noktadır: "beni dinlediniz mi? beni duydunuz mu?"
kibrit sönecek ve ev yanmayacak diye çok telaşlansam da sonunda allah'ın izniyle yandı.
mete aferin oğlum bu defa yarım kalmadı...
o evde caroline ve *ali oturacağına yansın daha iyi.
aylin'in soner adisinin ceketini koklarken yaşadığı o teslimiyete mi ağlayayım?
mete'nin insanüstü oyunculuğuna ve ezilmişliğine mi?
cemile'nin daha ne kadar aşağılanabileceğine mi?
hergün şikayet ettiğim hayatıma salı günleri şükür ediyorum.
bu akşamki bölümde gerçekten özellikle mete'ciğimin performansından dolayı hop oturduk, hop kalktık. yalnız dizide gözüme çarpan birkaç nokta oldu:
- şimdi ali ve cemile boşanmak için avukatla konuşmaya gittiklerinde, ali cemile'ye evin inşaat halinde olduğunu söylemişti. ama bu bölümde her nedense cemile, sanki ev hazırmış gibi hemen toplanmaya başladı ve sonradan aklına geldi gibi evi görmeye gittiler.
- sonra bu ahmet kardeş ve amina'nın evliliği, amina evine dönünce düşüyor mu sanki? boşanmaları gerekmez mi? demek ki kızı geri döndürecekler bir şekilde.*
ve son olarak bir tahminimi paylaşmak istiyorum. gelecek bölümlerde oyuncuların yaşlarının büyüyeceğinden bahsediliyor ya, bu durumda belki de mete'ye bu akşam kendi finalini oynatıp yakacaklar babasını ve mete'yi. mete'ye birşey olmaz umarım da ali kaptan her hücresine kadar kül olsun hatta şimdi paraları da yok hazır yakmışken sabun yapıversinler bir zahmet. sevap için biri de caroline adisini ateşe atıversin*, ahirette buluşsun çifte*kumrular! **
Bu akşam ki bölümüyle dizinin hemen herkesçe kabul gören üstün kalitesi adeta bir kez daha tescil edilmiş oldu.
bu akşam ali kaptan yavşağına çok güzel sözler hazırlamıştım ama hasefe hanım'a ayıp olmasın diye rafa kaldırdım sonradan.. oğlu p.çse kadıncağızın günahı ne değil mi?
ayrıca şunu da parantez içinde belirtmek isterim ki; (dizilerdeki karakterlere sinir olup, küfür eden insanlar hakkında pek iyi şeyler düşünmezdim ve bu dizi beni o insanlarla aynı kefeye koydu sanırım.)
edit: millet, bişey söylicem sıkı durun... Caroline kemçük ağızlısı aramızda!! Yoksa bu entryi ondan başka kim eksilesin?
mete karakteri psikolojimi bozdu bu gece, dışarı çıkıp yürümem kendime gelmem lazım. ulan ramiz gibi dayım olacağına mete gibi kardeşim olsun be o derece yani.
babam gibi sessiz, dizilerle alakası olmayan adamı söylenirken gördüm ya sen harbi büyük dizisin be. meteyi polisler yakaladığında amcasının bir şey yapsam mı dedikten sonra çirkef karısının dur durduğun yerde demesi üzerine babamın amca mı bu be!? diye bağırmasından bir kez daha anladım ki harbi sağlam dizisin öbgzk.
kanal d nin imza attığı en iyi yapımlardan biri. daha iyi dönem dizisi yapılmadı, herşeyiyle çok başarılı.
--spoiler--
mete senin psikopat gülüşüne kurban olurum. o evi yaktın ya helal olsun, şuncacık yaşınla ders verdin o deyyus a.
--spoiler--
erkan petekkaya'nın peteklerine ayrıldığı dizidir. aynı konunun ısıtılıp sürekli başka ucundan döndürülmüş hali izleneceğine herkesin kendi yaşamından iz bulduğu bu dizi izlenmelidir. mete'yi canlandıran aras bulut iynemli de 20 yaşında olmasına rağmen çok yeteneklidir. son bölümlerdeki camdan içeri atlama sahneleriyle de ayrı bir adrenalin yaşatmaktadır, lazımdır iki üç bölümde bir.
"birbirimizi deliler gibi sevseydik buluşacağımız yer yine ölüm değil miydi?"
aslında bölüm sadece bu replikten de ibaret olabilirdi.
ya her bölümden sonra "mete bu bölüm beni bitirdi" deyip kendimi tekrar ediyorum farkındayım ama, bu çocuk da her bölüm kendini aşıyor be. ilk defa öyle bir geçer zaman ki'nin bir bölümünü kaçırdım konserde oldugum için, ama onun da sonuna yetiştim. en azından en güzel yerini kaçırmamışım. cemile'nin ali'ye köpek diyerek attıgı tokat içimin yaglarını eritti. gerisini söylemeye bile gerek yok, ali yanarak can versin mümkünse.
--spoiler--
senaristlerin sözlük okuduğu anlaşılmıştır. yokluğu bolca eleştirilen öğelere yer verildi son bölümde. klasik türk mahallesinde olması gereken dedikodu kazanı, noolmuş noolmuş diyen teyze ve sen karışma şahit yazarlar replikleri eksikleri doldurdu. üstelik ucundan da olsa parasız kaldıkları hissettirildi onca yolu yürümek zorunda kaldıklarını göstererek.
--spoiler--
akşam akşam yüzüklerin efendisi ni aklıma getiren dizi,hani gollum son sahnede tekrar meydana çıkar frodo dan yüzüğü alır flan orda bir gülümsemesi var çılgınlar gibi, işte mete nin kibriti eline geçirdiği an ve sonrasındaki çıldırışlarını bir daha izleyin tıpkısı lan.
ayrıca yok böyle bir antipatik bir sahne amk,yine televizyon izlememe kararı aldım.
bu dizinin yan etkisi babalardan nefret etmek olsa gerek başlamadan önce bir yazı falan çıksa kurtlar vadisi gibi bütün anlatılanlar hayal ürünüdür siz siz olun babanızı sevin gibi cidden babamdan soğudum nasıl bir dizi böyle.
