öyle bir geçer zaman ki dediğim aynı ile vaki
öyle bir geçer zaman ki dediğim ayni ile vaki
birden dursun istersin seneler olunca mazi
öyle bir geçer zaman ki
günlere bakarsın katı katı üzerine çekersin perde
yoldan geçenler var da her akşam gelenler nerde
kara yazı yazıldı sanma insanın da kaderi böyle
öyle bir geçer zamanki dediğim aynıyla baki
öyle bir geçer zaman ki
bir cevap buldun mu sorulara yiğitlik de var yine serde
nasıl gaddar seneler geçiyor durduğu yerde
sana kara yazıldı sanma insanın da kaderi böyle
öyle bir geçer zamanki dediğim aynıyla baki
öyle bir geçer zaman ki
o nedir seni kızdıran memnun edeceği yerde
bak bir garip diyor ki nerede o yarim nerde
anılara kapılıp kanma dünyanın da düzeni böyle
öyle bir geçer zamanki dediğim aynıyla baki
öyle bir geçer zaman ki
Sabah sabah bir sahnesini hatırladım iki saatti hakkında yorum yapıyorum tabi ben konuşuyorum annem evet evet diyor arada bir bir kelime konuşuyor evet osman okulda yasak dergilerden bir tane almıştı çocuk ona dedi ki bu köşede on dakika bekle osmanda zaman kavramını bilmediği için saatlerce bekledi ve orda osmanin iç sesi konuşuyordu çok güzel di annem diyor rol icabı yapıyorlar yoksa çocuk ne bilirdi ben dedim bizim küçük kuzende bilmez sonra annemde onayladı o dizinin ne muptelasiydim yav ilk bir buçuk sezon diyim bir bölümünu bile kaçırmadım ama sonra dizinin suyunu çıkardılar bende izlemedim ha bir de anneanneleri demişti mete anarşiklerle bir mi oluvermis ne zaman anarşist cümlesini duysam aklıma gelir.
güzel bir erkin koray eseri. aynı zamanda bir zamanlar en çok izlenen dizilerden birinin adıdır. bir arkadaşım bu dizi için "duygu sömürüsü yapan dizi." demişti. bu konuda katılıyorum arkadaşıma. karısını aldatan, çocuklarına şiddet uygulayan ve avrupalı sarışın bir karı için karısından boşanan vicdansız baba ali; kocasının yaptığı şerefsizlikleri öğrenince hayatı mahvolan cemile, yamuk ağızlı, tahta suratlı, sarışın, beyaz tenli, uzun boylu, sopa gibi fiziği olan avrupalı, aşağılık, çirkef, rezil karı caroline; ailesi parçalanan küçük çocuk osman gibi karakterlerle özellikle 2010-2011 yılları arasında kanal d ekranlarında duygu sömürüsü yapıldı reyting peşinde olan bir senarist ve yönetmen, yapımcı ve diziyi yayınlanmasını sağlayan kanal yöneticileri aracılığıyla.
Bütün güzel unsurların bir araya geldigi bir diziydi. oyuncular, senaryo, müzik... tekrarlarina bakıyorum bu aralar ve tekrar izlemek bile guzel. ve erkan petekkaya bu diziden kendi isteğiyle ayrılmıştı. ne kadar büyük bir hata.
Ulan kaçırmadan izlediğim tek dizidir. Finalinde ağladığımı hatırlıyodum. Babannemin "karolin orospusu" diyerek sokranmaları hala hafızalarımdan silinmedi. Artık böyle diziler yok. Yerini batı özentilerinin bulunduğu saçma saçma diziler, yarışmalar aldı.
Türkiyenin psikolojisini bozan diziydi az once tv 2 de rastladim.
Bunu digiturkte tv ye kaydedip tekrar oynatip izleyen arkabalarim vardi benim.
Ana fikri neydi neyi anlatmak istediler vermek istedikleri mesaj neydi anlayamadik.
