internet ortamından okuduğum kadar, nefis eserler vermiş bir muhterem. ben bunun kitabını cok kereler, türlü fuarlar, farklı sahaflardan alacak oldum da yanlış mı okurum, eksik mi diye bir turlu alamadım. hakkındaki dezenformasyon ve bilgi kirliligi gercekten kafa karıştırıcı.
Rengarenk dünyada bir adam gezer,
ne zengin, ne fakir, ne mümin, ne zındık,
hiçbir gerçeğe dalkavukluk etmez,
hiçbir yasağı tanımaz…
Bu alacalı dünyada kimdir bu adam, cesur ve üzgün?
yarım somunun var mı, bir de ufak evin?
kimsenin kulu, kölesi değil misin?
kimsenin sırtından geçindiğin de yok ya
keyfine bak... en hoş dünyası olan sensin
insan yemeden, içmeden edemez
bunlar için gayret sarfetmene bir şey denemez
ama ondan ötesi olmuş, olmamış
onurundan fedakarlık etmeye değmez
dedim artık bilgiden bir noksanım yok
şu dünyanın sırrına erdim az çok
derken aklım geldi birden başıma
bir de baktım ömür geçmiş hiç bir şey bildiğim yok
gençlik bir kitaptır, okuduk bitti
canım bahar çoktan geçti - kış şimdi
hani sevincim, o cıvıl cıvıl kuş?
nasıl geldi, ne zaman uçtu gitti?
Tahminimce en meşhur eseri olan rubaileri sermest bir şekilde yazmış olan dadaist.
Edebiyatı şüphesiz sanatsal nitelikten yoksundur evrensel değildir.
inançsal ve toplumsal değerler dizelerinde resmen hoyrat bir saldırıya uğrar.
Güzel söz söyleyemez yetenekli bir laf cambazıdır sadece.
birçok insan rubailerinden dolayı ateist diye sevmeyebilir. ancak aynı zaman da matematikçidir ve pascal üçgenini aslında ilk kullanan kişidir. şiirlerinden biri fazıl say ve serenad bağcan tarafından seslendirilmiştir.
allah'sız olduğu bir gerçek de tanrısız olup olmadığını bilmiyorum.
"Tanrı gönlünce yaratır da her şeyi
Neden ölüme mahkum eder hepsini
Yaptığı güzelse neden kırar atar
Çirkinse suçu kim kime yüklemeli?."
"Var mı dünyada günah işlemeyen söyle:
Yaşanır mı hiç günah işlemeden söyle;
Bana kötü deyip kötülük edeceksen,
Yüce Tanrı, ne farkın kalır benden, söyle."
"Adam olduysan hesap ver kendine:
Getirdiğin ne? Götürdüğün ne?
Şarap içersem ölürüm diyorsun:
içsen de öleceksin, içmesen de!"
"Kendi içmez, içeni kınamaya bayılır,
Yüzünden aldatmaca, sahtekarlık yayılır.
Şarap içmiyor diye kasılıp gezer ama:
Yedikleri yanında şarap meze sayılır."
"Dünyada akla değer veren yok madem,
Aklı az olanın parası çok madem,
Getir şu şarabı, alsın aklımızı:
Belki böyle beğenir bizi el alem!"
Genelde rubailerinde hayatı boslama, alkole teşvik etme gibi mesajlar verdiğinden bir kısım insanlar tarafından kotulenmistir ve kotulenmektedir. Ancak şöyle bir şey vardır ki, o rubailerin çoğunun aslında Ömer Hayyam'a ait olup olunmadığı bilinmemektedir, yani çoğu aslında sahipsizdir. Tarzları ve içeriği itibariyle Ömer Hayyam'ın yazdığı rubailere benzediğinden dolaylı ortaya Ömer Hayyam tarzı rubai yapısı diye bir yapı çıkmış ve bu sahipsiz rubailer Ömer Hayyam'a atfedilmistir.
Ayrıca Ömer Hayyam'ın rubailerinde şarap kelimesiyle bildiğimiz alkollü olan içeceği degil de hayattan zevk almayı, bu dünyayı tamamen boslamayip eglenmek gerektiğini söylemek istediğini savunanlarda vardır.
Isfahan da altın çağını yaşamış eski geleneksel doğunun en parlak adamı. Şark ın mistik tarih ve tasavvuf kokan şehirleri buhara ,ısfahan ve semerkand hayyam ve niceleri için memleket olmuştur.
Parayı bulursam Beyrut ve iranı dolaşacağım...
gönlümün derinliklerinden saygı beslediğim nadir insanlardan. atatürk, tolstoy vs. bu kategoride.
Senden benden önce kadın erkek niceleri
Şenlendirip süslediler dünya denen yeri
Senin tenin de toprağa karışacak yarın
Senden beslenecek nice insan bedenleri.
--spoiler--
Bu yıldızlı gökler ne zaman başladı dönmeye?
Ne zaman yıkılıp gidecek bu güzelim kubbe?
Aklın yollarıyla ölçüp biçemezsin bunu sen
Mantıkların, kıyasların sökmez senin bu işde.
--spoiler--
özellikle rubaileri ve şaraba olan düşkünlüğüyle bilinen hayranlık uyandıracak cinsten eşsiz bir zat.
"Yeryüzünü gül bahçesine çevirmekten
Daha güzeldir bir insanı sevindirmen
Bin kulu azat edenden daha büyüktür
Bir hür insanı iyilikle kul edebilen"
"Sen nesin, varlık nedir, nerden bileceksin?
Dünyan esen yel üstüne kurulmuş senin.
iki yokluk arasında bir varlık seninki:
Hiçlik ne varsa çevrende, sen de bir hiçsin."