yaptığı yorumlar ile saç baş yoldurtur kendileri,şu sıralar oynanan dünya kupasında da her daim ben demiştim modunda yorumlar yapmaktadır.Biz sevgili izleyicilere de büyüksün Ömer Abi demek kalıyor.
bazen güzel yorumlar yapsa da şu maç içerisinde 1500 kere kullandığı "enteresan" kelimesini bırakmazsa bir tür vuvuzela olarak kalacak adam. sipsi de olur. bülent karpat'ı getirin hele bana.
yorumlarıyla izlediğimiz maçlara ayrı bir tat katan süper sevimli insandır. her ne kadar bazı yeni yetmeler sırf kendisini beğenmemek ve sırf eleştiri getirebilmek için bütün enerjilerini harcasalar da kendisini seviyorum, seviyoruz.
ömer üründül'ün yorumlamadığı her maç biraz eksiktir benim nazarımda.
"tamam çok sağlam bi kalecisi var, geri dörtlüsü süper, ön liberoda 2 kişi iyi topçu, her an skoru değiştirebilecek tarzda yetenekli futbolcuları var ama olmaz, bu brezilya takımı ciddi rakiplere karşı zorlanır!" diyerek beni oha falan durumlarına getirip dumurlara uğratmış yorumcudur!
futbolu kırk yıl geriden takip eden skor yorumcusu. bu akşamki maçta kuzey koreli futbolcular hakkında öyle yorumlar yaptı ki sanki kuzey kore' de futbol filan oynanmıyor da 11 tane çekik gözlü adamı yoldan çevirip forma giydirip brezilya karşısına salmışlar.
''bak ne güzel döndü bak''
''onu yapamıyorlar işte oraya kadar geliyorlar ama onu becerebilseler''
''bak ne güzel gitti''
''dikkat ettim hep brezilyalı futbolcuların arkasından hemen öne geçiyorlar''
ayrıca maicon' un golünde maicon' un orta yapmış olabileceğini söylemiş ve son dakikalarda da korenin kalenin 5 metre uzağıdan dışarı çıkan şutunu 'nerdeyse oluyordu' diye yorumlamıştır. ve yine kaka, elano, robinho ve fabiano' nun savunmaya gelmediğini belirterek brezilyanın çok zorlanacağını iddia etmiştir ve hepsinden önemlisi beni evden çıkartıp sadece ama sadece bu entryi yazmam için internet cafeye getirtmiştir ya helal olsun.
kelime dağarcığından birkaç kelime grubu ( kollektif futbol, bloklar arası koordinasyon) çıkarılırsa, omuriliğinden bir bakla çekilmiş gibi olduğu yere yığılıp kalacak insan. futbol yorumcusu diyemeyiz diğerlerine ayıp olur çünkü.
çok pis maç seçmekte şu aralar. ulaşım, gidiş dönüş zorluğu gibi kriterleri düşünüp hep gündüz maçı anlatmıştı. ama gördük ki bugün brezilya için pusuya yatmış. yakmış gemileri koşa koşa geliyor üstümüze. şimdiden geçmiş olsun hepimize.
saçmalıyor hemde çok saçmalıyor ancak maçlar o kadar sıkıcı geçiyor ki ''acaba ömer yine ne saçmalayacak'' diye insan maça az biraz konsantre olabiliyor o varken. ama o yokken valla sıkılıyor insan.
oğlum nedir bu adama olan nefretiniz anlamış değilim. trtnin elinde bu var işte. en azından küfür etmiyor amuğa giyyim falan demiyor. erman toroğluyu mu çıkarsaydı trt kimi çıkaracak. rıdvan hoca zate ntvnin elemanı. ömer üründül gayet yerinde bir tercih. sanki tüm yorumcular oyuncu isimlerini süper telffuz ediyorlar da bi ömer üründül hatalı söylüyor. eurosportun yorumcuları iyidir o* konuda ama onları da çağıramzdı trt. yeter lan eleştireceğinize tadını çıkarmaya bakın ya da izlemeyin olsun bitsin.
Bundan tam bir yıl önce Konfederasyon Kupası sonrası bir köşe yazısında Uğur Vardan şöyle bir başlık atmıştı: 'Vuvuzela'ya evet, Ömer Üründül'e hayır.' Dünya Kupası'nın ilk düdüğüyle birlikte beklenen oldu. Bazı maçlarda vuvuzela kadar rahatsız edici bir unsur var: Ömer Üründül. Doğruyu söylemek gerekirse benden yaşça çok büyük, bu camiada uzun yıllar bulunmuş bir isme bu tarz eleştiriler yapmak hiç hoşuma gitmiyor. Ama 'Akacak kan damarda durmaz' demişler.
'Ömer Üründül kupada neler dedi, ne hatalar yaptı' yazısı değil bu. Çalışan bir google(!) bulursanız arama kutucuğuna 'Üründül, Dünya Kupası' yazınca her maçına ait 'inci'lerini (bilinçli kullandım) okuyabilirsiniz. Temel sorun TRT'nin yorumcu olarak ısrarla Ömer beyi bizim karşımıza çıkarması. Sorun TRT'nin bu ülkenin vatandaşlarının kendilerine ait olmayan bir dilden maçları izlemek için harıl harıl internet siteleri aramasından rahatsız olmaması. Sorun bu ülkenin maddi imkanı olmayan çocuklarının şu mereti takip edecekleri tek 'kutu'dan Türkiye dışına zihinlerini açamaması.
Bir rivayete göre çok zengin bir insan olan Ömer bey, TRT'den para almazmış. Masraflarını cebinden karşılarmış. Eğer bu duyum doğru değilse bu yorumları için kendisine bir bedel ödeniyor. Her iki ihtimalde de TRT'nin üst düzey yetkililerinin yapacakları farklı değil. Performans değerlendirmesi yapmalılar. Bir yönetici çıkıp 'Bu adam bizi temsil ediyor. En azından biraz eğitim verelim' demeli. En azından bu eforu sarf edeceksin. işlerin ahbap-çavuş ilişkileriyle döndüğünü bu kadar gözümüze sokmayacaksın.
Durum böyle olunca 10 yılı aşkın bir süredir canlı yayınlara çıkan bir insan 'Çok enteresan di mi?', 'Ne maç oluyor be' kalıplarının dışına çıkamıyor. Elinde takım kadroları, önünde monitör varken futbolcuların adı yerine 'o', 'bu', 'şu' zamirlerini kullanıyor. Dünya futbolunun gözbebeklerinden bir oyuncu için ısrarla 'Aguera' ismini kullanıyor (çünkü çalıştırılmıyor dersine). Afrika takımları başta olmak üzere kupanın küçükleri için standarta bağlamış biçimde 'futbolu bilmiyorlar' önyargısını yenemiyor. Kendisine sorulan 'Bu oyuncu nasıl' sorusuna istifini bozmadan 'Valla bilmiyorum' yanıtı verebiliyor.
Eğer şehir efsanesi doğruysa piyangoyu, sayısalı, şans topunu, iddiayı bol tutalım sevgili dostlar. Bir bakmışsınız zengin olmuşuz basmışız parayı, çıkmışız ekrana... Şu fanteziyi daha da ileri taşıyayım. TRT yorumculuğu için ihale açılsın. Parayı veren çalsın 'vuvuzela'yı!
ÇOK ÇOK ÖNEMLi BiR NOT: Böyle bir mail var. Tepkisiz kalmayın: fifa2010@trt.net.tr. TRT'nin genel performansı da çok kötü. 'Zdenek Zidane', 'Onweyu', 'Di Mario', 'Ayenbegi'leri duymayalım artık daha fazla!
aynı maçta birçok kereler ''bakın işte a takımı daha iyi oynuyor ama b takımı az önce bir kontraatakla golü buluyordu, belki de maçı bu golle kazanacaktı, işte futbol böyle enteresan bir oyun'' diyerek böğrümdeki darlanmaya sebebiyet veren futbol yorumcusu.
yorum yaparken önüne pasta börek falan getirdiklerini düşündüğüm yorumcu. sanki aklı başka biyerde; öle ara sıra kafasına göre takılıyomuş gibi davrınıyor adam.
dünya kupasını kendi halinde takip etmeye çalışan bünyeleri bile futboldan soğutan yorumcudur. nasıl yorumlar öyle yahu bunlar. bir kaç kalıp cümle, söylediklerinin arkasında durmak ve doğruluğunu kanıtlamak için neredeyse her pozisyonda sürekli kendini tekrar etmek... yeter yahu. susunuz lütfen. vuvuzelalar da sussunlar tabi. herkes sussun, futbol konuşsun artık.
vuvuzeladan daha çok kafa siken yorumcudur. futboldan gram anlamamasına rağmen devamlı günümüz futbolu modern futbol zırvalaması yapar. vuvuzela gibi tek telden çalar.asla bir zurna olamayacaktır. (bkz: swh)