her maçta; "çoook, çok enteresan, ben x'i çok beğendim, kollektif, futbol çok ilginç bir oyun" gibi kalıpları kullanan insan. kalıp diyorum, çünkü, artık kalıplaştı.
beni potansiyel katil haline getiren hacı. git, yaşlı başlı adamsın, torununla falan oyna, ne işin var senin futbolla? niye o kafanı böyle "mükemmelden daha güzel" yorumlar yapmak için yoruyorsun. hem sana hem bize yazık.
buradan güney afrika polisine sesleniyorum. ömer üründül diye bir adam ölürse ülkenizde hiç soruşturmayla falan uğraşmayın, gelin beni tutuklayın. suçlu kişiye kefilim ben. koçum benim hadi...
trt'nin türk milletinin başına saldığı için her reklam arası özür dilemesi gereken spor müsabakaları kafa yoru(m)cusu.
kumandaların 1 nolu tuşlarına ayarlanan bir kanalın neden ısrarla ömer üründül'den vazgeçemedikleri de ayrı bir merak konusu.
rıdvan dilmen'den sonra en beğendiğim futbol yorumcusu.
yorumları oturaklı ve yerinde, maçı iyi analiz ediyor, olmayacak şeyler söylemiyor, az konuşuyor, daha ne olsun...
kendisine terbiyesizlik yapılan adamdır.
ülkede birine hakaret ettiğin zaman itibar görürsün. ömer üründül de sesini çıkarmayan, sadece işini yapan bir abi olduğu için; sözlüğün körpeleri, kendilerin bir baltaya sap olup olmadıklarını düşünmeden; saldıracak küfür edecek "sessiz" bir amca bulduklarında, içlerinden birinin ulumasıyla harekete geçer, ağızlarına geleni söylerler.
futboldan anlamıyormuş; sen kimsin, naptin bu zaman kadar futbolla ilgili.
idiot demiş biri, doktor musun sen, belki sen idiotsundur.
sözlükler "seslerinizi duymayan adamlara" küfür ettiğiniz yer değildir.
"Üniversitede işletme okudum. Evlendim ve iş hayatına atıldım. Babam Sedat Üründül, Atatürk Barajı'nı yapan Ata inşaat'ın yönetim kurulu başkanı. Burger King'i Türkiye'ye getiren TAT Gıda'nın yüzde 30 hissedarıyım. Babamın yüzde 30 hissedar olduğu Ytong'un da yönetim kurulu üyesiyim. Yoğun bir iş hayatım var, futbol ise tek hobim. Yorumculuktan para almıyorum."
lan adam işini yapıyor. yorumlarında ne var ki? tamam bizler de yeri gelince eleştiriyoruz ama millet kafa bulmaya çalışıyo artık. şu interaktif sözlüklerin en tiksindiğim yönlerinden biri bu. birinin üzerine gidince herkes koyun haline geliyor.
bu adamın kesinlikle trt'den torpili var. bu kadar insanın gördüğünü acaba onlar mı görmüyor ya da onların ömer üründül'de bulduklarını bizler mi göremiyoruz? daha fazla tahammül etmek istemiyorum bu yorumcuya. bazen spikerin sorduğu soruya bile lütfedip cevap vermiyor ki; adamcağız canlı yayının ortasında ne diyeceğini şaşırır hale geliyor. yazık!
sinan engin vb. insanların cirit attığı televizyon ekranları için fazla beyefendi bir insandır. yorumcu olarak benim de tercihim kendisi değildir; lakin bu denli itin götüne sokulması da artık sinir bozucu bir hal almaya başladı. dinlemek istemiyorsanız kısın televizyonun sesini, hem vuvuzela'yı da duymamış olursunuz.
gördüğüm en yağcı insanlardan. evet. adam güzel oynuyor ' ya ben normalde de bu oyuncuyu takip ediyorum, çok iyidir diyorsun. ' sonra adam hata yapıyor ' çok basit bir hata, inanılır gibi değil. ' deyip o adamı hemen satıyorsun yakışmıyor bak bu sana. hep böyle yapıyorsun.
futboldan anlamayan bazı kesimin savunduğu adamdır. kesinlikle hayatım üzerine iddia ediyorum ki savunulacak bir tarafı yok. çıksın gitsin ekranımızdan, kessin sesini. ayrıca bazılarına sözüm; futboldan anlamıyorsan anlıyormuş gibi korumayın kimseyi, komik oluyorsunuz.
ulkemizdeki en bilgili ve zeki yorumculardan biri oldugunu ve oyunu iyi okusa da genelde ayni terimlerle durumu ifade ettiginden tepki cektigini dusundugum alti kuru keyfi yerinde gotlu gobekli iyi insan. cok ustune gidiliyor. ilker yasin gibi bela degil. kendisi yerine x kisisi ciksa ve ayni yorumlari yapsa begenilirdi gibime geliyor.
yıllardır futbol keyfimin içine eden kişidir de aynı zamanda. ciddi manada futboldan anladığını düşünmüyorum. ya da ben anlamıyorum, evet ben anlamıyorum... o yüzden yerine benim gibi futboldan anlamayan birisi gelsin... ve trt'nin neden inat ettiğini de bilmiyorum. bak futbol tarihi bilgisi ile o an oynanan maçı yorumlamak çok farklı şeylerdir. sene bilmem kaçtaki maç hakkında gev gev konuşmakta sıkıntı olmaz hiçbir zaman... o an oynanan maçta; söylediklerin 10 dakika içerisinde tutarsızlaşmayacak...
bir de telaffuzu müthiş kulak tırmalıyor... yahu öyle sesim ve telaffuzum olsa ben kimseyle konuşmam bu insan televizyon yorumculuğu yapıyor ya, ben bir şey demiyorum... hele trt'de!
illa bu insanın zekası hakkında konuşmak için düzgün bir meslek sahibi olmak gerekiyorsa; mühendisim... futbol adına ne mi yaptım, valla okul takımı falan koşturduk baya... ayrıca maç öncesi, maç sonrası yayınları ve maç anlatımı da yaptım... idiot? vazgeçtim demiyorum...ahahaha..
son şarkımız demet akalın'dan ömer bey için geliyor;
bu yorumda saçmalamada tavan yapmış ingiltere orta sahasına bok atmış lampardla gerard ın yanyana oynayamacağını söylerek yıllardır yanyana oynayan bu ikilinin daha önceki turnuvalardaki uyumunu unutarak buda yaş itibariyle büyük ihtimalle atıp tutmuştur.
efendi olay şu ki futbol ne çizerek ne yazarak nede konuşarak oynanmıyor.bu efendi bilmez ki hani o boş kalelere kaçan toplar varya onun için adam kalkar 40 metre depar atar son nefesiyle dokunur o topa yani oturduğu yerden ayak uzatmaz ondan kaçar.ota sahadan hücuma çıktığında 35-50 metre geriye koşarsın o anda gözün yaşarır adam çok basit geçer seni bunu gibi birçok futbol akıbetini bilmeyen adamın oturduğu yerden sallaması normaldir.
oldukça gerçekçi tespitleri bulunan spor yorumcusudur. misal "top direk auta gitti, eğer rakip oyuncuya çarpsaydı korner olurdu." misal "almanya ingiltereyi yendiği için tur atladı." diğer örnekler için unutulmaz ömer üründül aforizmaları .
niyeyse sevdiğim yorumcu. bu kadar eleştirilmesini haksız buluyorum. halktan birisi gibi sunuyor yorumlarını. kendisini ifade etmekte zorlanıyor ama ifade ettiğinde güzel tespitler yapabiliyor.
ayrıca ek bilgi. bu kişi trt'de bedava çalışıyor. kendisi sağlam bir iş adamı. trt yarın öbür gün oraya git buraya gel demesin diye para almadan sırf zevk için yapıyor işi. Burger king türkiye'nin %30'u bu kişiye ait.
sempatik insan ayrıca. suya sabuna dokunmadan, kırmadan kimseyi işine bakıyor ya adam.
dünya kupası yayınlarıyla herkesin sövdüğü isim. ama ben daha kötüsünü de gördüm bunun. 2008 olimpiyatlarında da yorum yapıyordu bu adam. hem de basket maçlarında! rubio mu rabyo olmadı ya da LeBronlar Löbron, Dwight'lar Dwöyt diye mi telaffuz edilmedi. hele ki bir ginobili yorumu gördüm ki... olay şöyle vuku bulur:
ginobili -zannımca yarı final maçında- serbest atış çizgisine gelir ve 2'de 0 yaparak döner. ömer üründül'ün yorumu şu:
"olimpiyatlar farklı tabii, baskıyı kaldıramadı."
ulan çok bilmiş; adamın o ana kadar aldığı nba şampiyonluklarını bilmezsin, 2004'te olimpiyat şampiyonu hangi takım olmuştu ona da mı bakmazsın?
enteresan bir taktik kombinezon nedeniyle hollanda-slovakya maçında takımdaki yerini alamayan yorumcu. söylenenlere bakılırsa akşamki brezilya maçına saklanmış.
kısaca oh my god diyorum. ömer üründül'le samba keyfi. eyvah eyvah...
