Daha öncede demiştim. Bugün yine düşündüm bunu.
Benim şehirler arasında bir yolculukta yol boyu şarkıları dinlerken olmem lazım.
Hatta en arabesk şarkılarla.
Bir bilinmezlik ölüm. Ölünce sanki kurtulacagimizin garantisi var.
Dünyadan yok olmak. Sonrası o acılar yok. Yok mu.
saatlerce bu konu hakkında konuşulur. çünkü binlerce bakış aşısı var, bu bakış dediğim şey din. Ateist, islam, yahudi, budizm, hristiyanlık ve diğer dinler.
bir insan ölümden sonrasına, ahirete inanıyorsa ölümden kormaz, lakin ahireteki yeri korkutabilir. bir insan ölümden sonrasına inanmıyorsa, hayattan korkar. yaşamaktan.
fomo, fearing of missing out. bu kavram daha çok dijital dünya için kullanılıyor.
meali,' bir şeyleri kaçırma korkusudur'. bu korku, dk başı facebook ve twitter'a yaptığınız yenileme hareketi ile vücut bulur. bir şeyleri kaçıramam, gündemden uzak kalamam korkusudur bu.gerekli gereksiz her jargona hakim olamamanın verdiği rahatsızlıktır.
bu bağlamda inançlı veya inançsız olun fark etmez. ölüm, bir şeyleri kaçırma korkusudur. 'lan ben öleceğim ama dünyada hala 7 milyar insan var. kesin çok eğlenecekler' korkusudur.
Bilmiyorum ölmek ne, ölüm ne.
Çok iyi bildiğim bir şey var, ölenin arkasında kalmak.
Öylece kalakalmak, gözünün önünden geçenleri, ölümü sadece izleyebilmek.
Yine de kalanlara sağlık.
Ölmek; arkada bıraktıklarını acı veren bir ritüeli yapmaya zorlamaktadır.