Kurtuluştur aslında.. Yaşadıkça canın sıkılır, hep moral bozukluğu.. Hele ki benim gibi orospu çocuğu bir baba varsa.. Hümanistsen komple sıçtın; hayat artık bir işkence arenasına döner... Herşey, herkes duşmanın oluverir bir anda. En yakınlarını bile düşman varsayarsın... Aslında çok da abartmamak gerek intiharı; imanınız çok da kuvvetli değilse.. Doğum anına a noktası dersek ve b noktasını da ölüm varsayarsak; a noktasından herkes ve herşey illa ki b noktasına gidiyor. Aradaki mesafe herşey için ayrı ayrı... Kimine 80 yıl, kimine 15... Elimizde olmayan bir sure bu.. Dünyada her gün 80 bin kişi oleceğini aklının ucundan bile geçirmezken çat gidiyor.. Günde toplam 400 bin kişi ölüyor... Günlük 400 binde bir çok ds fark etmez he?
isyan olarak değil de büyük bir aşkla istemektir benim için. hele ki şu sıralar ve uzun zamandan beridir. dünya bana göre değilmiş iyi anladım. o'na verecek hesabım, konuşacak mecalim yok mahcubum biliyorum.. ama ulaşmak istiyorum artık o'na.
--spoiler--
De ki; Allah yanında ahiret yurdu (cennet) başkalarının değil de yalnızca sizin ise, eğer iddianızda da sadık iseniz haydi hemen ölümü temenni ediniz, ölmeyi cana minnet biliniz.
--spoiler--
bir devrimci için teslim olmak ile ölüm arasında kalındığında gerçekleştirilen eylemdir. bir de gülümsemek vardır, tabi. çünkü gülmek, devrimci bir eylemdir.
arada cereyan eden ruh halidir. gelip geçicidir. ama ciddi ciddi düşünebilirsiniz. gidecek, kalacak, gülümseyebileceğiniz bir yer yeriniz kalmadı diye düşünürseniz işiniz zordur. ciddi ciddi düşündüğüm oldu fakat yaşayarak pek bir şey kaybetmeyeceğimi, hatta çok şey kazanma şansım olduğunu düşündüm. sol tarafımda tanrının olduğunu hissetseydim, dünyada ona kavuşmadan yaşamayı mı, yoksa bir an önce ona kavuşmayı mı isterdim bilmiyorum. tek bildiğim onu hissetmediğim. yine ölmek isteyeceğim fakat yine çok şeyin düzeleceğini düşünüp vazgeçeceğim.
içinde bulunduğum durum. tamam abi şurası kesin hayat çok değerli, bir sürü güzellikle saklı falan filan ama ne var beni yarına bağlayan mesela ne var,bi hayalim mi beni şartlara bağlı olmadan kan bağı olmadan bir 'O' mu. ha tamam bekle hemen gelmez ama yok kendimden nefret ettikten sonra ben gelse ne olur ki, aynaya bakmaya korkarken, gelecekten korkarken her bi boktan korkarken gelse ne değişcek ki. hayatın ne olduğunu anlayalım O'na ulaşalım dedik ama zaten bizi sevmiş olsaydı böyle şanssız yaratmazdı demi. belamı versin o ancak büyük bi acıyla aklım başıma gelir benim. bırakıp gitsem ya lan bu dünyadan neyi bekliyom ki.
Yok olmak istemektir, sadece bulundugu durumdan, ortamdan, yasadigi yada hissettigi seylerden kacmak ister. Onu bir cozum yada cikis yolu olarak gordugu icin.
bazen iyi ya da kötü hiçbir anlam bulamayınca da istenen, aslında ben hayatımda her yoldan geçtim her şeyi gördüm diyebilecek herkesinde kafasında geçirmiş olması gereken durum. bazı zamanlar duyarlılığın göstergesi bile olabilir.
aslında istenen ölüm değildir. dünyadan vazgeçmek o kadar da kolay değildir. çoğumuz ölmek değil de göz ucuyla ölümümüzün nasıl karşılanacağını izlemek istiyor olabiliriz. *
işler iyi giderken hiçbir akli denge sahibi insanın istemeyeceği fakat acı çekmekten bıkan, hayattan aldığı acı içgüdülerini bile bir kenara bırakıp bilinçli bir sonu arzulayan insan eylemidir. devamlı yoğun acılar çeken depresif biri olarak bazen şu vakte kadar mutlu olmazsam intihar edeceğim diyorum ciddi manada. sonra daha bi rahatladığımı artık endişelerimin azaldığını hissediyorum.
hayattan hiç bir beklentisi olmadığı zaman insanın hissettiği duygu.
başkalarını kırmamak üzmemek adına ölmeyi tercih ederdim ama bunu kendi elimle yapmaya cesaretim yok. ölümden sonra bir şeylerin olmasından korkuyorum.