Eğer yapılacak bir mudehale yoksa sevdiklerinizle sevdiğiniz şeyleri yapın.gülümseyin,anı yaşayın.aksi taktirde hem kendiniz hem sevenlerinizle hergun ölüsünüz.
Bundan 21 yıl önce 2 yıl ömür biçilmişti bana, 18 yaşında idim çokta vahametin farkında değildim ancak şunu biliyorum ki doktor babama 2 yıl yaşar yada yaşamaz demişti. velhasıl Rabbim ömür verdi ve mucizevi bir şekilde tedavim olumlu cevap vermişti. Buşuna dememişler insanı ölümden eceli korur
evet halen yaşıyorum. o zaman bana en çok dokunan neydi derseniz bir sevdiceğim vardı, o da bana ziyarete gelmişti ve gözümün içine bakmıştı o anı hiç unutmadım, onu çaresiz bakışı halen aklımda, hatta tüm eş dost akraba ziyaretime gelir ve üzülürdü ve ben bunu anlayabiliyordum. neyse zaman geçti şükür sevdiceğim halen yanında, her şeye rağmen benimle evlendi. mutlu mesuduz işte sıkıntı yok.
sevdiğinizin ölümcül bir hastalığa yakalandığını öğrenmekten daha fena olmayan fena durum...
siz olayın içinde yaşarken dışarıdan çok daha yıkıcı, elden bir şey gelmeden eriyen, avuçlarınızdan kayan sevdiğiniz durumu enkaz bırakıyor geride...
ama yaşanıyor yine de, ardında bırakan gidiyor ama kalan yaşıyor, hatta inanmazsan mutlu bile oluyor bir sürü şeye hatta gülüyor...
nasıl bir düzense...
enkaz halinle bile gülüyorsun, yiyorsun, geziyorsun
ama enkazlığın sabit kalıyor o ayrı...