-babası çalışmayan çocuğu yalan söylemeye mecbur bırakan öğretmendir.
-babası okul müdürü olan çocuğu şımartmayı bi bok sanan öğretmendir.
-çocuğun babasının sorumluluklarından bi haber, yalnızca menfaat peşinde koşan öğretmendir.
-veliler toplantısında kime yavşıcağını dönem başında kestirmeye çalışan öğretmendir.
-her sınıfta bir örneği olmasına rağmen, çıkar duyguları çocuğun benim babam öldü diye mırıldanırken sınıftaki herkesin boğazını düğümleyen o mezetten fazla olan, bilemedim deyip kıvırmaya çalışan öğretmendir.
ben de küçük yaşta babasını kaybetmiş bir çocuktum. benim durumumdaki her çocuk için sormasınlar diye dua edilen, sorduklarında stres olunan soru. ilk günler bu soru için okula gidilmez bazen. okulun ilk gününe yaklaştığımızda gitmemek için kendimi hasta edecek her türlü şeyi yaptığımı bilirim. bencil öğretmen onlar, çocuk psikolojisinden anlamazlar. ve hep nefret ettim onlardan... aradan epey bir süre geçip kendilerini sevdirene kadar. sonradan sevsem bile içimde hep kızgınlık oldu, hiç unutmadım.
Dün ablama yeni okulunda sormamasını tavsiye ettiğim sorudur. Onca kişinin adını bile öğrenmekte güçlük çekiyorken sormak sadece aklı daha fazla karıştırmaya neden olacaktır. Gereksizdir.
genelde tanışma aşamasında ve aidat toplama zamanlarında gerçekleşen olaydır. bu öğretmenler çocuk psikolojisinden, sınıf yönetiminden zerre anlamazlar. bu konuda eğitim almamış, eski kafalı olmaları muhtemeldir. zaten sınıf içerisinde bir takım olaylar ve nesnelerle statü farkı her zaman anlaşılıyor, yaratılıyor. öğrencilerin çoğu diğerlerinin babalarının ne iş yaptığını biliyordur. ama buna karşın böyle şaçma sorular sorarak öğrencilerin utanmasına, gerilmesine neden olamaya kimsenin hakkı yoktur.
ülkemizde öğretmenlik mesleğini yapanların çoğunluğunu aciz, kendini geliştirmeyen, çocukların eğitimini iplemeyip ay sonunu bekleyen kişiler oluşturmakta. aralarında mesleğini gerçek anlamda uygulayan ,eğitimin çağdaş bir nesil için gerekli olduğunu öngören muazzam, eli öpülesi insanlar vardır. ama dediğim gibi öğretmen dediğimiz meslek grubunun çoğunluğu geçmişten beri çocuklar üzerinde gerek fiziksel gerek mental anlamda travmalar yaratmıştır. sırf sorunlu kişiliği yüzünden el kadar gariban yavruların kafasında tahta cetvel kıran yavşaklar bile vardır. bu tür soruları soran dümbelekler baba mesleğini öğrenince ne gibi bir yaklaşım sergilemeyi düşünürler o da ayrı bir sorun.
öğrencileri rencide edici davranışlardan bir tanesidir.o dallama meslektaşlarıma selam söylüyorum buradan, lan odunlar babası çalışan var çalışmayan var, ölmüş olan var siz nasıl pedagojik formasyon aldınız böyle, sizin gibi boktan insanlar yüzünden afedersiniz ama skim gibi bir nesil yetişiyor teşekkür ederim hepinize ayrıca da alayınızın ta amına koyayim.
ego tatmin etmek için veya öğrenci aşağılamak için yapılan bir iş değildir. insanın babasının diğer arkadaşlarına nazaran daha düşük maaşlı bir işte çalışması da utanılacak bir şey değildir. baba o baba, belki üç kuruş için götünü yırtmaktadır çocuklarını okutabilmek, karınlarını doyurabilmek için. gurur duyulması gerekir. babası olmayanların ise üzüntüsünü anlamakla birlikte utanmalarını garipsiyorum. elbet onu da yetiştirmek için çırpınan bir ana vardır. elbet onlar çok daha olgun çok daha güçlü çocuklardır. bir de haklı olarak istemediği baba modeline sahip olanlar var, utanmayın, onun davranışlarından siz sorumlu değilsiniz. doğru bir kişi olma yolunda çabaladığınız sürece başınız dik olsun gençler. öptüm.
ulu orta sorulması absürt olsa da sivri zekalı ergenlerin "öğretmen ne yapacak la babamın işini" diye üste çıkmaya çalıştığı konudur. Oğlum o senin öğretmenin! özellikle de ilkokul öğretmeninse 5 yıl boyunca anandan babandan daha fazla şey öğreneceğin ana baba yarın. Ayrıca birkaç eşek şerefsiz harici hiçbir öğretmen adam kayırmaz, Ha sevdiği saydığı öğrenciler olur ama bu onların babasına anasına göre değil o çocuğun iyi bir öğrenci olmasından dolayıdır. SEn öğretim hayatın boyunca sınıfta piçlik yap, konuş konuştur, öğretmenin ağzından burnundan getir sonra da öğretmen seni herhangi uslu akıllı çocuk kadar sevmeyince "öğretmen onu kayırıyor yeaavv" tribine gir.
Takriben üniversite ve üniversiteye de hazırlık dahil eğitim öğretim hayatım boyunca yani 20 yıl boyunca üniversite hocaları da dahil olmak üzere gördüğüm onlarca hocanın taş çatlasa yüzde 10u art niyetli modeliydi ki bu yüzde 10un yarısı benim eşekliğim yüzünden bana art niyetli görünüyorsa yüzde 5 i art niyetliydi.
ilkokulda sorulur baban ne iş yapıyor inşaat işçisi örtmenim ona öyle denmez serbest meslek liseye başlanır baban ne iş yapıyor serbest meslek hocam iyi de ne yani ne ne inşaat işçisi hocam. üniversiteye gidilir orada sormuyorlardı.