doğuştan gelen sevişgenlik kabliyetiyle üzerinde kitaplar, atlaslar yazabileceğiniz vucudun hassas ve tedirginlik yaratan bölgelerin dille dillenmesi. Bazıları için yorucu görülmesine mukabil olarak bu diller zor diller katagorisine girebilen dillerdir.
çekçe, macarca, fince ve çince bu dillerin en daşaklılarıdır.
herkese göre de değişmeyen dillerdir. yabancı dil öğrenmeye oldukça yatkın bir dil öğrencisiyim fakat bahsettiğim dillerle ilgili en fazla 10 dakika ders alabildim. niye? insan zekâsının da sınırı var çünkü.
herkese göre değişen dillerdir. mesela ben yabancı dil öğrenmeye oldukça yatkın bir insanımdır. buradan dünya dillerine meydan okuyorum vakit olsa hepsini öğrenirim.
çok ciddiyim, ingilizce, almanca, fransızca, italyanca öğrenmek için kurslara gittim, çince kadar boktan bir dil görmedim. hepsini yarım yamalak konuşabiliyorken; çinçe de "nasılsın?" bile diyemiyorum sözlük. ne biçim iştir bu, anlamadım.
türkçe efendim. bizim konuştuğumuza bakmayın. türkçe, son derece zengin, köklü ve incelikleri olan üstün bir dil. en azından yıllardır türkiye'de olan yabancı futbolcuların, teknik direktörlerin ya da diğer yabancı insanların neden hala konuşmakta zorlandığını sanıyorsunuz?
mayaca dünyada beş kişi konuşuyor içlerinden teki yüz yaşında bir öğretmen, öteki 30 yaşında bir bakire, diğerkisi 3 yaşında bir çocuk daha kendisi bile konuşamıyor dilini, biri benim babaannemin torunu. kaç kişi oldular topla bakıyım 5 ten azdır belki.
urduca. daha kimler konuşur, nerde yaşar bu insanlar onu bile bilmiyorum, kaldıki öğreneceksin, pehey.bir akp li mv adayı(2007 seçimlerinden önce adaydı ankarada, şimdi milletvekilimidir bilmiyorum) şahıs konuşuyor bu dili hem de urdu-türk yakınlaşma derneği gibi bişeyin başkanıymış.