enerjiktir efendim, yuruyordur mesela. ara ara yiyordur okuz gibi yumulmuyordur yemege, yag sevmiyordur. cok tuvalete gidiyordur. korkmadan yiyordur gene de alamiyordur. dusman catlatir mazallah.
metabolizması hayvan gibi, sorunsuz, teklemeden, harıl harıl çalışıyordur. her şey iyi hoş da; "ayy ben ne yesem kilo alamıyorum yeeaa" diyen tiplerin ağzına kürekle vurulması farzdır.
sağlık sorunları yok ise hızlı metabolizma zamanla yavaşlayacaktır.
lakin yemeye alışmış vucut yavaşlamayacak ve aşırı kilolu hale getirecektir.
tabi oldukça ileri yaşlardan bahsediyorum.
benim o version 688. orta ortaokuldan başlayayım. tenefüs olurdu herkes kantine hücum ederdi. tabi ben de. arkadaşlarım hep birer tost ve meyve suyu alırdı. ben se hiçbir zaman bir tostla yetinmezdim. hep iki tost alırdım, bir tane de ayran. bir iki tenefüs sonra yine kantine giderdim bu sefer de abur cubur alırdım ve kuytu bir yerde arkadaşlarım görmeden yerdim. lise de her tenefüs yiyecek bir şeyler alırdım. öğle arasında millet ekmek arası yarım döner alırken ben bir porsiyon iskender söylerdim. yetmezdi okula giderken kuruyemiş alırdım okula yiye yiye giderdim. dört yıllık lise hayatımda hiç bir zaman arkadaşlarım kadar az yemek yemedim. ya da onların yediği bana az geliyordu. sonra bu üniversite hayatı başladı. (2 yıllık) (aslında 2 yıllık okula üniversite denilmesini sevmem) neyse işte benim ağzım yine boş durmuyor. çorba içmeye giderim. iki tabak çorba içerim, et falan söylerim sonra... pino burger e giderim orada da hayvan gibi yerim. evde annemin yaptığı yemekleri yerim. olmadı kendim kalkarım kurabiye, kek falan yaparım onları yerim. yatarken yine aynı şekilde hayvan gibi yerim. ama gel gelelim bir gram kilo aldığım yok sözlük. boy 1,70 falan. kilo ise 50(elli). bu yediklerim nereye gider anlamıyorum. ama korkmuyorum da değil ha. aklıma geliyor bazen. ulan diyorum şimdi sabah bir uyanıyorum 150 kilo olmuşum falan... neyse işte efendim. doktora gittim. hap verdi ama o da fayda etmedi. bayramda önüme konan tatlıları, sarmaları sömürüyorum. bildiğin hayvanım yani. lan nereye gidiyor bu yemekler!
insülin seviyesi düşük insan....insülin direnci olmayan insan..şöyleki ? insülinin en önemli işlevi gıdalardan alınan glukozu metabolize etmek ve hücre içine sokmaktır..ancak bir diğer önemli işlevi hücrelerin ihtiyacı olandan fazla glukozu ''yağa çevirmek''tir..dolayısı ile ihtiyacından fazla yiyen ve unlu-şekerli gıdaları sık tüketen insanlarda önce glukoz ardından da insülin artacak ve vücut ''şekeri yağa dönüştüren bir makineye'' dönecektir..bu durum kansere,diyabete,kolesterol yüksekliğine,kalp-damar hastalıklarına vb yol açacaktır..kimse gençliğine güvenmesin..
ayrıca kim olursa olsun ''unlu-şekerli ve glimsemik indeksi yüksek gıdalar'' ne kadar çok tüketilirse kansere,kardiyovasküler hastalıklara ve diyabete yakalanma riski o kadar artacaktır..
bir hastalığı yoksa sırf hızlı metabolizması sayesinde kilo almıyosa acayip kıl olduğum insandır. lan ayıp yani bize su içsen yarar adam 2 porsiyon mantı yer tık yok.adelet mi bu şimdi ha
bu şansı hızlı metabolizmalarına borçlu olan insanlardır. dikkat ettiğim kadarıyla karşılaştıkları tek olumsuzluk sürekli tuvalete gitme ihtiyacı duymaları. *
