hemen hemen bütün sözlüklerde sözlükçülerin yerden yere vurduğu program. yalnız şöyle de bir ayrıntı var. bu programda yapılan esprilerin çoğu sözlüklerden esinlenme *. bu durumda biz neyi beğenmiyor oluyoruz ki?
yılmaz erdoğan ın dediği gibi tam bir çocuk kulisine dönen program. belli oyuncuların sahneye çıkışındaki alkışlar, abudik gubidik yorumlar.
bunlar bir kenara; selenaların, bez bebeklerin yıkadığı beyinlerin güzel örneklerini görüyoruz. gencecik beyinsizler var. evet sprite dan acı gerçekler bunlar.
çoluk çocuk bahçesine dönmüş, skeçleri artık tat vermeyen, en yakın zamanda kendisini toparlamasını beklediğimiz, geçen yıl en beğenilen eğlence programı.
"bu ne mna koyim?" tepkisi verip de izledikten sonra yarıldığım forogram. toplamda 3 skeç izlediğim için genel bir yorum yapamam fakat izlediklerim gerçekten çok iyilerdi.
saim oyunbozan karakteri benim için her zaman özel kalacak. seçim şarkına gurban.
fordus magandus tarzı belgesel tadındaki skeç fikri daha önce olacak o kadarda kullanılmış. yani bir araklama durumu mevcut. görmeden inanmam diyenler için
her şey iyi hoş da skeç sonrasında yılmaz erdoğan ın sahneye çıkıp skeç ve oyuncular hakkında yorum yapması da neyin nesidir yahu?
sonra kuliste yap yorumunu değil mi?bırak katletme programı.senin o güzide yorumlarını duymak istemiyoruz sayın erdoğan.
vakti zamanın da oyuncularının birçoğu kalp gözü, sırlar dünyası gibi dizilerde oynamış lakin şimdi bi bok olduk havalarına girip ortalıkta gezen insan topluluğu tarafından oluşturulmuştur. başlarında küçük dağları ben yarattım havasında olan yılmaz erdoğan mevcut. he bide yılmaz erdoğan'ın akrabası olan sadece az biraz türkçe bilen herkes bu topluluğa girebilir.
464. entariyi girdigime gore epey insani oyalayan ve de fikir sahibi eden program.
medyada yeterince yer edinmis zamaninda dokundugunu altin eden bir yazar-tiyatrocunun birkac yol sonra onumuze cikaracagi filmlerin altyapisini olusturmak icin kullandigi programdir.
salona girenler yapimcilik, oyuncular da film kadrosunu olusturacak. biz de taniyoruz ya izleyecegiz. ne de olsa cogu unlu olup palazlanarak magazin dedikodularina yayilmayi bile becerdi (!).
ticareti çok iyi bilen iki ortak yılmaz erdoğan ve necati akpınar'ın,piyasadaki kötü oyuncu bolluğundan faydalanarak,bu gösteride yer alan çocukları kendi filmlerin de ucuz rakamlara oynatıp,biraz daha meşhur ettikten sonra piyasaya satabilmek ve sırtından iyi paralar kazanabilmek için hazırladıkları televizyon programı.
madem ha bu programda çocukları oynatmaktı niyetiniz defolup gidin bi çocuk yarışması yapın *.
şimdi yılmaza sesleniyorum:
şu güzel programın kalitesinin içine ettin şu bölüm itibariyle. ben veya başkası, oraya 100 küsür milyon bayılıp orda senin oyuncularını izleyemiyorsa, sen orayı bir yarışma programı gibi izlettiriyorsan bize, senin .. . yahu madem skeç çıkaramıyorsanız gidin sezon tatiline girin programı da bok etmeyin. kendi tabirinle her türlü godikliği yaptın son haftalarda. nerden çıktı şimdi bu çocukları skeçte oynatma şeysi. skeçte oynatmıyor üstüne üstük direk çocukların programı oldu şu dakikalarda. umarım son saçmalığın olur ama sanmıyorum. şu programın birinci bölümü varya, ha işte o bölümdeki formatla alakası yok programının artık. önce şu grupları alma fikrini yumurtladın, sonra küçük bebeleirn abuk ana fikirlerini (!) beyan etme işini.
bu program çok grup yok dedin öyle sevindik ki ailecek anlatamam. ama yine bir şekilde içine ettin programın.
sonuç olarak bazılarının hoşuna gitmiş olabilir bu olay ama bence kötü yaptın. öyle diyeyim sana. *****
ek: sinirimi en çok dışa vurduğum entrymdir. yoksa böyle biri değilim. *
gün geçtikçe basitleşen program. skeçler basit, oyunculuklar basit, izleyiciler basit. nedenlerine dair düşüncelerim şunlardır, belki bu programda yer alan arkadaşlardan bazıları sözlüğü takip ederler umarım;
skeçler basit: bence bunun sebebi popüler kültür ile yoğrulmuş kişilerin skeç yazarlığı yapmasından kaynaklanıyor. yani hayata karşı bir duruşu, bir görüşü olmayan kişiler sırf bir televizyonun pıraym taymında yer alan bir programdayız diye türlü ucuzluklara başvuruyor. tamam, kimse bu skeç yazan kişilerden siyasi veya sanat harikası skeçler beklemiyor lakin bu kadar da yaratıcılıktan yoksun hikayecikler ile bu iş fazla ilerlemez.
oyunculuklar basit: evet, bizim üniversitenin yst diye bir grubu var, her oynadıkları oyunda istisnasız her oyunun içine sıçıyorlar ama sıçarken bile tiyatral bir pozisyon alıyorlar. bu programdaki amatör oyuncular ise 'beş dakikalığına bir skeçe gidecem, hemen dönüyorum' mantığıyla oynuyorlar. sıradan bir skeçte bile o kadar çok kelime, vurgu, mimik hatası yapıyorlar ki sorma gitsin. ben şahsen bu oyuncuları animatör bile yapmam.
izleyiciler basit: bu konuda fazla birşey söylemeye gerek yok. ortaokul ve dengi eğitim kurumlarından gelen bebeleri doldurursan salona olacağı bu olur. ota boka alkış tutan bu zihniyeti kınıyor ve sözlerimi burada bitiriyorum.