seyirci almasınlar mümkünse. zaten komik değil, üstüne itici oluyorlar. kızları da almasınlar, vasat yakışıklılığa sahip olan bir çocuğa bir sürü tezahürat falan. hayır bir parıltı var elemanda, ileride iyi bir oyuncu olacaksa da olamayacak bu gidişle.
yılmaz erdoğan'ın yeğeninin abartı oyunculuğu da cabası.
hıyarlı baba'nın bokunun çıktığı program.
bir şey tuttu diye illa devamını getirme zorunluluğu hissetmelerine anlam veremiyorum bir türlü. hayır, bunun için çok uğraştım ama yok, neden tadında bırakmazlar anlayamıyorum, olmuyor yani.
programlar ilerlemeye başladıkça seyircilerin yaş ortalamasının 18 ve aşagıya düşmesi ile kalitesinin yok oldugu programdır. reyting kaygısı ile bir program daha bok olmuştur. bide skeçlerden sonra çoluk çocuktan yorum almasınlar hatta hiç kimseden almasınlar izleyenler için artık iyice baydı. bu gidişlede sonu yaklaşıyor yapımcıların dikkatine.
oyunlara ilköğretim ve lise öğrencilerinin alınmasıyla ağırlığını kaybeden, okul piyesi görünümünü alan, skeç yazarlarının belli karakterlere ısrarlı dayanmalarıyla eski tadını kaybeden, skeçlerin çoğunda replikten çok yoğun gürültünün kullanılmaya başlandığı yavaş yavaş sıradanlaşan program.
ilk sezon itibarı ile baya bi güldüren ama ondan sora kendini yinelemeye başlayan giden seyircilerin ise olur olmaz herşeye güldüğü televizyon program.
otuz küsür yaşında adamlar, henüz meşhur olamamışlar, doğru düzgün bi eser koyamamışlar ortaya. yılmaz erdoğan bunları toplamış, her hafta oynatıyor sahnede. bunlar da onun önünde elpençe duruyor hocam çekip duruyolar iki de bir. yalakalanıyolar sürekli. sonra mal ve her boka gülen seyirci sürekli alkışlıyor bunları. bunlar alkışı gördükçe bi bok yaptıklarını sanıyor. arada sosyal mesaj veriyolar. dikaktik takılıyorlar. zekasından her daim şüphe duyduğum türk seyircisi de her popüler kültür bokunu yediği gibi bunu da yiyor. çok güzelmiş lan deyip öteki hafta bokunu bekliyor.
günden güne yaratıcılığın bittiğini düşündüğüm program. eskiden 10 ayrı sikeç yapan grup şimdilerde 4 tane ile yetiniyor bu 4 sikecin ise hiçbirine gülmüyorum.
ayrıca bu yetenekli arkadaşların yılmaz erdoğan olmadanda yoluna devam edebileceği kanısındayım , zira yılmaz erdoğan denen vatandaşın programa tek katkısı adıdır. başka da bir numarası yoktur.
toplam oranda 5 skeçten birinde yarmış programdır ki özellikle kanal d gibi kalitesiz, işi sadece şov programlarıyla götüren bir kanal için iyi olmuştur. komedi programı diye her lafına gülmemiz gerekmiyor ki sayın eleştirenler. yine de son bölümlerde iyice vasatlaşmıştır, aurıca yılmaz erdoğanın akraba sevgisi gına getirmektedir, ayrıcana da oradaki 7-14 yaşları arası çocukların terbiyesini bozmaya yöelik büyük efor sarfediyorlar, biraz kızdırmaya da başlamıştır bu açıdan.
canlandırdıkları çoğu skec te yer alan hemen hemen bütün ana karakterlerin çalıntı olduğu, ana karakteri biyerlerden çaldıktan sonra senaryoyu "yazarak bunuda biz yazdık" tribiyle sahnede sergileyen. tanıdık kişilerden aldıkları fikirleri kendilerininmiş gibi gerçekleştiren ve o fikri aldığı kişilere birdaha danışma ihtiyacı bile duymayan grup. çok sahteler çoooook.
buralarda biryerlerde olduklarını düşündüğüm oyuncuların yeraldığı program.açılan başlıkların patentini almak gerekecek yakında diye düşündüren tv şeysi.ulan biraz özgün olun be,en azından ara sıra.
tiyatro yapıyoruz diye milleti kandıran, levent kırcanın skeçlerinden farksız, 10 skeçin 1-2 tanesi komik olan ve en kötüsüde yılmaz erdoğan'a ilah gibi davranan tiplerin bulunduğu program.
ilk çıktığı zamanı hatırlıyorum. demiştik biz bir bok olmaz diye bundan. herkes saldırmıştı üstümüze, yok efendim önyargını sikim senin, yok efendim ne mal adamsın, yok efendim sanattan biz ne anlarmışız. falan filan.
şimdi görüyoruz herkez çemkirmesi geldiğinde bu başlığa yaklaşmakta.
ilk zamanlardaki tadı kalmamış program. aynı skeçlerin dizi tatsızlığındaki serileri, oyuncuların "başkasını" değil "kendilerini" oynamaları, esprilerde bel altından yukarı çıkılamaması, replik unutulması halinde bunun hemen belli edilmesi hatta sahnenin ortasında sufle istenmesi, hedef kitlenin 0-6 yaş grubu olarak algılanması, yılmaz erdoğan'ın çıkıp çıkıp "çok güzel hareket diyenleeeaar" diye insanda zorla alkışlama hissi uyandırması, seyirciye "skecin ana fikri neydii?" diye sorulmasına rağmen skeci yazanların bile ana fikir hakkında bir fikri olmaması gibi nedenlerden dolayı izlemekten vazgetiren program.
her programda bir gay muhabbeti olmazsa olmaz programıdır. yüksek doz bel altı espriler vardır. hakaretler, küfürler, tekmeler, tokatlarda cabası. programın adının "çok güzel hakaretler bunlar" olması daha iyi olur anlaşılabilirlik açısından. Şimdi diyecekler ki tüm gençler böyle konuşuyor, herkes bu küfürleri biliyor, herkes arkadaşına böyle el şakaları yapıyor. iyide kardeşim sen niye yangına körükle gidiyorsun? sen niye güzel birşeymiş gibi gösteriyorsun bu olanları? tiyatroda öğretilmesi gereken şeyler bunlar mı? bu programı izleyen kişinin ertesi gün okula gidip aynı esprileri, aynı hareketleri okul arkadaşına yapması güzel bir durum mu? olmuyor yılmaz erdoğan olmuyor. biraz daha dikkat. hatta kendini bu işe adamışlara bırak yolu onlar devam etsin.
iyiydi hoştu hatta burda üstlerde bi yerlere ilk başladığı zamanlarda yazdığım yorumda vardı amma ikinci sezondan itibaren sanki biraz sıktı ve yavanlaştı gibi geldi bana.
