79.
bulduğumuz ilk toprak parçasında patates közleyip zehirlenmeme hayretine düşmem ve hemen ardından taso için kavga etmem.
pikachu için az dayak yememiştim.
78.
aluç. ne güzel boynumuza asar yerdik.
77.
Terlik numarasının hafif silikliği.
76.
tasolarla oynayıp bir poşet tasomun olduğunu büyük zevkle herkese göstermek.
evden ceplerime çekirdek doldurup sokakta yemek.
75.
hııı o senin anandır bir kere taam mı.*
74.
babamın bizi ilk kez atakuleye götürdüğü gün,
ocağı kurcalayıp babamla uyuduğum evin alev alması ve son anda kurtulmamız,
yaklaşık 200-220 volt'luk priz elektriğine maruz kalışım,
kardeşim dediğim şerefsizi korumak için dayak yiyip 1 sene sonra onunla kavga etmem,
babamın gittiği ve kardeşimi gömdüğüm gün,
çok güzel anılar değil ama elimde şimdilik bunlar var.
73.
milletin içeceği soğuk suyla ayaklarımı yıkamak.
72.
ailece gidilen piknikte su almaya yollanıp; su doldurulan kaynağa düşmek (sudan çıkardıklarında bile elimden kabı bırakmamışım).
71.
anaokulunun çıkışında anne babalar beklenirken hocalar bir oyun oynatırlardı bilgisayardan, şu kutulardan resimler çıkan onları eşlestirip yok ettiğimiz oyundan, sıra ne zaman bana gelse annem babam geliyodu bir oynayamamıştım o oyunu. (bkz: çocukluk travmaları )
70.
yerköy kanak çayı üzerinde bir demir köprü. sadece temmuz ayında seyredebildim gün batımları. ah sözlük ah 6-10 yaşlarımı özlüyorum. kalanlar yalan.
69.
taso oynarken yerdeki tasolara vurulduğu sırada vuran kişinin de oturduğu yerde anlık sıçraması.
68.
nüfus sayım memurları, nüfus sayımlarında sokakların hayalet şehr benzemesi.
67.
(bkz: zeynep )
detaylıca aklımda hala kızı öptüm diye annesinin nasıl kovaladığı. 5 yaşındaydım allahsız kadın.
66.
kontra pedal bisikletin fren yapması için pedalın belli bir yerde olması gerektiği. ekmek arabasına çarptığım günden beri de hep aklımda kaldı zaten.
65.
un dos tres alley alley alley go go go alley aley alley sözlerinin dillerde pelesenk olması.
(bkz: ricky martin )
62.
kibritlerini ucunu yemek.
61.
her cumartesi babamın hocaoğlu'ndan getirdiği lahmacunlar.
farkındayım biraz ağır bir çocukluk yaşamışım ama olsun...
60.
bir arkadaşım içliköfte yediğini söylediğinde, tek bilen ben değilmişim diye çok sevinmiştim.
59.
ıslanan püskütü yıkamaya çalışmak ve çamura dönünce ağlamak.
58.
kemer, hortum ve terlikle yenilen dayaklar. çok acıdı sözlük çok.
58.
beslenme çantasını dizde sektire sektire yürüdüğümüz günler. *
57.
3 tekerlikli plastik bisikletler olsa gerek.
56.
ölen babamı hatırladığım tek an ; bana halley alıp elinde sallamasıydı. yıllar geçse de üstünden hayal meyal hatırladığım tek an budur...
selam olsun baba.