baba: oglum su amcana kufur et bakayım.
çocuk: senin ağnuğa ğogrum.
baba: afferin oğluma.
amca: ayıp suleyman ayıp.
çocuk: senin ağnuğa ğogrum.
baba: ha ha ha ha...
amca: söyle oğluna küfür etmesin artık necadi. kafam atıyor bak.
baba: tamam. tamam oğlum sus küfür etme artık amcaya.
çocuk: sanane lan! seninde ağnuğa ğogrum.
baba ve amca : !?!?!??!?!
hedecan 2,5 yaşında ve fenerbahçelidir, şahsım tarafından beşiktaşlı yapılmıştır. sonrasında, tamamı fenerbahçeli olan ev halkının hedecanla görüşmemi engellemesi sonucu ve kendi uyguladıkları baskılar sonucu hedecan fenerbahçe'ye geri dönmüştür.
hedecan kartal'ın beşiktaş'ın maskotu olduğunu bilmektedir ve kendisine "kartal küçük" diye öğretilmiştir bu baskılar sırasında...
bir belgesel izlerken, görüntüye bir kartal gelir.
* hiiiii, hani kartal küçüktü? büyükmüş işte büyükmüş.
- küçük oğlum o aslında.
* yalan işte yalan büyükmüş işte büyükmüş. kocaman canavar kadar işte!
gece içilir ve eve dönülür saat 11 sularında, evde gene içilecek ve film izlenecektir. 8 yaşında lara ayaktadır ve lafı patlatır :
- ayyaş ayyaş gelmeyin benim evime!
sonra lara gider odasında oyuncak salyangozlarıyla oynamaya devam eder, ancak 5 tane 30 civarı yaşta adam oturur ve düşünür saatlerce biz ayyaşmıyız, kötü mü halimiz vs. diye. içki içilemez daha fazla, film de izlenmez. lara hepimizi göt etmiştir.
bir tv programında "ev mi alırsın komşu mu" diye çocuklara soru sorulur, çocukların bir tanesi hariç * hepsi "ev alma komşu al" atasözünü duymuş olsa gerek *komşu derler. ev diyen çocuğa sunucu * döner ve sorar: sen neden ev alırsın, söyle bakiym.
kahramanımızın kıvrak cevabı da şöyledir:evin olmadan komşun nasıl olacak ki...
yer apartman
başroller: 2 çocuk + portakalda vitaminin babası
apartmanda top oynayıp ses çıkaran çocuklara baba kişisi kızınca çocuklar rahatsız olur ve aralarında konuşurlar. bu sırada baba kişisi dışardan gelmektedir ve bazı sesler duyar, dinlemeye alır, bir yandan yürür :
çocuk: * benim diğer adım şiddet, der. bunu duyan baba kişisi sinirlenir;
baba: benim de diğer adım şimşek, sana bi çakarım dünyayı turlarsın!
çocuk: (sessizlik)
sonuç: çocuk kişisi abandone olmuştur ve kaçmıştır, baba kişisi ilerde eline silah alıp okul da basar bu velet diye söylenerek eve girer.
1. yer: adana'da bir köy
olay 6 yaşındaki hedehödö kuzenle onun annesi arasında geçmekte ve şahsım tarafından tanıklık edilmektedir.
+ anneieiee kumandayı versene
- olmaz programım başlıyo
+ anne vermezsen babama söylerim seni s.ker *
2. kahramanlar hedehödö kuzen ve izafiyetsiz
i: pişt lan burada kırtasiye falan var mı *
k: niye kieiee
i: uç lazım olum uç.. sıfır yedi uç
k: ben bilmem kırtasiyeciye sor...*
3 yaşındaki üst kat komşumuz ufaklık bana ismimle hitap etmektedir.
bir gün üst komşuya gidilir ve muhabbet başlar.
u: dibi topu at.
d: tamam al bakalım. * sen de at hadi.
u: olmaz atmam.
d: hadi atsana oynayalım. bak ağlıcam yoksa. **
u: şhhhhh.. ağlama sakın aşağıda abla var çok kızar sonra.
d: aşağıdaki abla mı?
sürekli ağlaması yüzünden annesi aşağıda abla var * duyarsa kızar diyerek çocuğun ağlamasını susturmaktadır. **
çocuk aşağıdaki ablanın ben olduğumu hala bilmemektedir. *
4 yaşındaki tatlı yeğencik ilk defa msnde online olur.
ben; nihancım merhaba, nasılsın? gibisinden yazmışımdır.
cevap olarak da, f2 tuşuna basmak suretiyle kaydedilen ses kaydı gelmiştir.
ihtiyar dumur vaziyette ses dosyasını açıp açmamakla tereddüt etmektedir.
nihayet tıklanan ses dosyasında yarı ağlamaklı yarı acınası sesle şunlar sarfedilir:
ihtiyar aaaaabbiiii been okumaa billlmiyoruuummmmm.
tam 4 yaşındaydı.
meğer msnde bütün akrabalar ile f2 tuşuna basıp sesli iletişim kurarak chat yapıyormuş.
3.5 yaşındaki cadı kuzen yine beni yakalamıştır ve soru bombardımanına tutmuştur bile:
k: bu neee bilio musun axi ablaa? *
b: evet minnoşum o ben.
k: aaa sen misin o! *
b: yok öyle ben değil bu başka ben.
k: nasıl sen peki?
b: güzelim sen değil ben.
k: ama sen ben diyosunn o yüsden bende sen diyorum.
b: hayır ama. bunun adı ben.
k: hmmm. *
bir süre sonra anlayıp anlamadığını test etmek için onun elindeki beni soruyorum:
b: balişkom bu neydi?
k: kendim.
b: ppuuuhahahahahahahahahhaha ***
bir arkadaşımın 5 yaşındaki oğluna annesi kızmıştır.biraz suskunluktan sonra tarık isimli velet dayanamaz ve konuşmaya başlar.
tarık: anne,ağacları,denizleri,havayı,suyu,bu koltuğu bilgisayarımızı,seni,beni yaratan allahtır biliyor musun?
anne : evet oğlum,tabii biliyorum.
tarık: e o zaman niye sen yaratmış gibi davranıyorsun??
anne : ....!!?
biz : ahahhahahahha
1.sınıfa giden kardeşe ders çalıştırılmaktadır. ç . c . k kelimesini tamamlayamayan kardeşe şu şekilde anlatılmaya çalışılır.
ben:ablam sen nesin şimdi
kardeş:insan
ben:insan değilde başka bir şey
kardeş:adaaamm
ben:yok ablam adam da değil sen nesin onu söyle
kardeş:zilli
- barış,kaç yaşındasın bakiym? ablanda senin kadardı. bak oda büyümüş gitmiş...
+ dört yaşındayım. ablam küçükken ben nerdeydim
- sen o zaman yoktun
+ yoktum da nerdeydim?
- evet. güzel soru...
karşı komşunun minik kızı, annesi bir yere giderken bize bırakılmıştır. dört beş yaşlarındaki bu kız pek bir obur, pek bir iştahlı sevimli bişeydir *..
annem benim çocukluğumdan kalma birkaç oyuncak, birkaç resimli kitap, oyuncak yerine geçebilecek birkaç ıvır zıvırı önüne koymuş, işlerine devam etmek için mutfağa gidecekken kızımıza acıkırsa haber versin diye "bak acıkırsan bana söyle, sen makarna seviyorsun diye makarna yaptım, istediğin zaman yiyelim makarnalarımızı olur mu?" demiş, kızımız da "piki." diyip oyun oynamaya başlamış.
15 dakika kadar sonra mutfak kapısında belirip
-şey, siz biraz önce bir makarnadan bahsetmiştiniz galiba di mi..
kuzenim ile oğlu arasında geçen bir diyalogtur. Diyalogun geçtiği zaman elemanımız ilkokul 1. sinifa gitmektedir ve okuma-yazma fişlerini öğrenmektedir. ancak fişin birini yazamayıp zırlamaya başlar ve kuzen sinirlenir. akabinde:
- (ağlayarak) anneeaaa, ben hangi fişi yazıcaaam?
- (sinirli olarak cevap verir) ananın .mını yaz!
ve kuzenin oğlu cevabı sümüklerini çeke çeke patlatır:
- aman da aman söyle bakalım anneni mi daha çok seviyorsun babanı mı?
+ he
- hangisini daha çok seiyorsun?
+ he
- annen mi? yoksa baban mı?
+ he
(karşıdakinin inadı kırılana kadar sürebilir)
Naz *tırnaklarımı göstererek* -Bu ne?
Sixpounder - Oje tatlım.
Naz - ne renk bu?
S.- kırmızı.
n.- açık kırmızı mı koyu kırmızı mı?
s.- koyu canım.
n.- pembe değil yani kırmızı öyle mi?
s. *la havle çeker*- evet kırmızı canım..
n.- bence bu pembe.
s.-değil.
n.-pembeeee!!!!
s.-değillllllll!!!
n.*ağlar*- pembe işte!! pembe pembe!!!
s.- :S :S
Naz'ın annesi gelir..
-Aaa aşkolsun küçücük çocuğu ağlatıyorsun cık cık hiç yakıştıramadım!!!
-barbar ne demektir yusuf?
-barbarın 2 anlamı vardır.
1. anlamı çok çirkin, kıllı ve çıplak adam.
2. anlamı ise yanyana olan, 2 tane içki içilen yer, yani bar bar.