çocuğun elinde bir çubuğun ucuna konmuş pervane şeklinde oyuncak var. bunu hızlı şekilde döndürüp bırakınca 4-5 metre yükseğe çıkıyor. bu çocuğun arkadaşımla girdiği diyaloğu paylaşacağım. olay evde geçiyor.
arkadaş: berke verde onu uzaya yollayayım.
çocuk: tavan var salaaaak.
8 yaş erkek çocugu ve annesinin arkadaşı arasındaki diyalogtur.
-çocuk:sen pişti biliyor musun?
-kadın:Biliyorum ama ben seni yenerim.(muhtemelen başından atmak istiyor)
-çocuk:Nerden belli aynı boydayız.
-?????????
-Annee anneee!
-ne var taha?*
-anne bize bi bir lira verir misin?
anne düşünür bi şöyle ve o zaman çocuk:
-anne bak hadi, çabuk! savaş çıktı. mermi almamız lazım!
3 yaşındaki kuzen annesini delirtecek seviyeye getirmiştir.
teyzem: ada yeter artık bunalttın beni ama!
ada: (ağlamaya başlar) annneee.özüürr dileriiiimm.
teyzem: tamam ağlama bebeğim.
ada: anneeee.. özüür dileriim.
teyzem: tamam yavrum ağlama. cadıı: ay teyze dısarı at bunu sen bu sana kötü davranıyor.
ada: (ağlamanın şiddeti artar) ben senin yavrun değil miyiiiimm?
-kör gözlü canavar ateş başında oturan gençlere dogru yavaşça yaklaşır. gençler bir ses duyar ve tedirgin olurlar. içlerinden bir tanesi eyvah kör gözlü canavar geliyor galiba der ve korkmaya başlarlar.
-niye korkuyolar ki amca gece ve zaten kör. manyak mı bu gençler.
annesi ile misafirliğe gelen 7 yaşındaki çocuk sizden su ister sizde komiksiniz ya hayır olmaz burda su içilmez gibi oldukça iğrenç bir espiri yapılmaya çalışırsınız çocuktan gelene cevap bağırarak ve ağlamaklı niye ya niye susadım suçmu der. sizin saflık devam eder ya tamam şakaydı hemen getiriyorum suyu diye yerinizde kalkarsınız küçük velet gülmeye başlar hemende yedin su için ağlayacak yaşı geçtim ben, çok komiksin.
nedense çocuklar kendileri için olmayan her şeyi oyun aracı olarak kullanabilme yeteneğine sahiptirler. Bir gün evimden dışarı bakarken şans eseri kız çocuklarının arabamın üstüne oturup el yordamıyla arabayı sallamaya çalıştıklarını gördüm.soluğu aşağıda aldım. beni görünce korktukları için yüzleri öyle bir hal almıştı ki gülmemek için zor tutum kendimi. sonra büyük bir ciddiyetle ''neymiş sizin babanızın adı soyadı söyleyin bakalım'' diye sorduğumda ilk gelen yanıt ise şuydu:
- babamın adı mehmet fakat ben onun soyadını bilmiyorum, kendi soyadımı biliyorum.
an itibariyle. . .
Denizde bir bayan evine gitmek ister ve çocuğunu sudan çıkarmaya çalışır. Çocuk ağlar, sızlar, bakar fayda yok, annesiyle konuşmaya başlar. Aşağıdaki diyalog gerçekleşir.
Ç=çocuk a=anne
A:hadi çocum çıkalım artık.
Ç:ya anne istemiyorum yaa.
A:evde baban bekliyo vallah kızcak sana.
Ç:anne sen salaksın biliyomusun!
A:tamam sen bana salak dediysen bende sana şunu söliim. Cezalısın. Bir hafta evden çıkmak yok.
Ç:ya ne biçim annesin sen ... (burada 6 yaşındaki çocuğun nereden öğrendiğini anlayamadığım bir küfür var.)
Olay annenin çocuğun ağzının ortasına tokadı yapıştırmaşıyla son bulur.
+futurefallen oğlum ezan okununca eve gel bak tamam mı?
-tamam anne, lan ezan ne zaman okunacak ?
(ezan başlar)
-ya hocam yaa, yeter her akşam aynı terane, nasıl bi zaman kavramı lan bu?
insanı canından bezdiren ve "bu dünyaya çocuk getirilmez" dedirten dayaloglardır. devamlı olarak "neden" diye sorabilirler, öyle bir kabiliyetleri var. üstelik cevap vermemek de çok sakıncalıymış. çocukların psikolojisini bozmamak için "neden" sorularına cevap bulabilmek için göbek çatlatıyorum.
ç : baba ben nasıl oldum?
b : ımm..şey..leylekler getirdi seni kızım.
ç : baba doğruyu söyle. zırt pırt odanızdan annemi öldürüyorsun gibi sesler geliyor. korkuyorum ben de.
b : annene sor kızım. o daha iyi anlatır.
ç : anne ben nasıl oldum?
a : hmm. kızım nasıl anlatayım bunu sana. leylek?
ç : off anne ya. babam ne yapıyor yatak odasında sana? sesler çıkarıyorsun her gece.
a : ne sesi yavrum her gece?? arada bir oluyor.
ç : o ses ne anne?
a : baban anlatsın canım.
not: paslasma şeklinde devam eder bu konuşma taki kız çocuğun oluşumunu bir şekilde öğrenene kadar. sonra gerek annesinden gerek babasından utanır.