yıllar önce (tahminen 12-13 yıl) bir televizyon programında barış manço ve halit kıvanç konuktu. Barış manço'nun abisinin adı savaş'mış, programın sunucusu da aynı mevzuya takılmış olacak ki, 'neden bu zıt isimler seçilmiş, isimlerin insanlar üzerindeki etkisi düşünülürse savaş ismi konan çocuğa haksızlık değil mi?' gibilerinden, -bana kalırsa anlamsız- bir soru sordu barış manço'ya. barış manço soruya ne cevap verdi hatırlamıyorum, sanırım o henüz tam bir cümle kuramamıştı ki, halit kıvanç girdi lafa ve bu kadar yıl boyunca aklımda kalmış bir cevap verdi; 'neden haksızlık olsun? nedir savaş? kötülükleri sav, engelleri aş!'
demem o ki, aslında her şey konuya nasıl baktığınızla, sizin niyetinizle, görmek istediğinizle alakalı. hiç kimse çocuklarına biri canavar, biri melek olsun diye zıt isimler koymaz herhalde.
(halit kıvanç gibi bir ustanın cümleleriyle ifade edeyim de pekişsin istedim.)
''savaş'ı mı daha çok seviyorsunuz barış'ı mı?'' sorusuna verilecek cevap ''ben ikisini de ayırt etmem aynı severim'' olacaktır ki kim savaş'ı sever ulan baba bush mu?
iki zıt kavramı kendi çocuklarına isim olarak koyan babadır. bu kavramlar savaş ve barış olunca insan biraz duraksıyor. isimlerin insan kişiliği üzerinde etkisini düşünürsek çocukların psikolojisinin etkilenmeyeceğini iddia etmek güç.
