*annenin makyaj malzemelerini alıp küçük kardeşin yüzünü boyamak, karalamak.
*küçük kardeşi soyup lavaboda buz gibi suyla yıkayıp hasta etmek.
*şampuan,deterjan şişelerini küvete dökmek.
*toprak yemek.
*ıslatılmış 2 pamuğun arasına barbunya, nohut gibi bakliyat koyup yetiştirmek.
*evlilik cüzdanında çocuklar kısmında kardeşin adını görüp de kendi adını göremeyince "ben evlatlığım" diye zırlamak. akabinde hemen o cüzdana adının yazılması.
Küçük çaplı ses bombası yapardım. Kibritleri ucuca çapraz şekilde koyup üstüne küçük bir taş parçası iliştirirdim. sonra büyük bir taşı üstten bıraktınmı, bumm.
karanlıktan aşırı derecede korkmak. her gece seni yatıran anne ya da babayı alıkoyup sen uyuyana kadar yanında durmasını sağlamak. uyanıklık yapıp kaçmasınlar diye de bluzlarından,kazaklarından sımsıkı tutmak. çocukluk işte.*
malzemeler :
1. sümük
2. zeka küplerinin parçalanmasıyla elde edilen küçük kutucuklar
yapılışı :
önce evin en kuytu köşesine sinilir. ardından burun karıştırma işlemine başlanır ve ele geçen madenler bu kutucuklara konulur. isteğe bağlı olarak üzerine sos eklenp servis edilir. afiyet olsun !
( kahrolsun cidden yapardım. )
yağmurdan sonra apartımanın arka bahçesindeki toprak kısmın su ile dolmasıyla oluşan çimenli çamurlu su birkintisine amazon nehri muamelesi çekmek. dahada macera olsun diye piton yılanı yerine yağmurdan sonra iyice toğrak dışına kaçan solucanları atmak... ve mecera başlıyoorr!
diş doktorunun her yemekten sonra dişlerini fırçala uyarısına uymak.
(akabinde sakız çiğnedikten sonra, portakal yedikten sonra vs. hemen dişleri fırçalamak.)
boş bir bardağın içindeki hava çekilerek ağza yapıştırıldı. bir müddet sonra da dudakların kenarları koca bir daire şeklinde kan toplardı ve morarmaya başlardı. top sakal gibi dururdu.