çocukken yapılan abukluklar

entry479 galeri1
    301.
  1. 301.
  2. her akşam baban annenle yatıyor diye ortalığı birbirine katmak. ardından neden benim kocam yok diye ağlamak.

    şu an kendi çocukluğumdan iğrendim evet.
    2 ...
  3. 302.
  4. çıplak ayakla kapıya tırmanıp örümcek adam gibi hissetmek.
    0 ...
  5. 303.
  6. Kedilerin dort ayaklarinin ustune dusemedigini kanitlamaya calismak. Buyuk bir siddetle atardik asagiya, Dort ayaginin ustune dustugunde de sinirlenmek cabasidir.
    1 ...
  7. 304.
  8. her sabah saat 6da kalkıp bir komşuya misafir olmak. bunun için ortalığı ayağa kaldırıp anneyi çileden çıkartmak.
    0 ...
  9. 305.
  10. 306.
  11. ikinci kattan aşağıdaki arabalara elma,muz kabukları fırlatmak.eğer araba
    durursa ve içinden birisi inerse,bilin ki "saklanma" vaktiniz gelmiştir.
    eğer alt katta oturuyorsanız eğlence adresi bu kez sokaktan geçen insanlardır.
    yan odadan "teyzee geliyoooor" sesiyle pencerenin yanına pusu kurulur ve "TEYZEEEEEEEEE" şeklinde yüksek desibelli bir ses çıkarılarak teyzenin
    kalpten gitmesi amaçlanır.
    2 ...
  12. 307.
  13. terlik
    tencere kapağı
    tahta kaşık
    anahtar
    hayal gücü

    hepsini kullanarak araba sürmek. en önemlisi de hayal gücü.
    1 ...
  14. 308.
  15. kaleci- oyuncu terimini futbola kazandırmak.
    2 ...
  16. 309.
  17. leblebi tozunu ağzıma alıp sonra milletin yüzüne üflemek *
    1 ...
  18. 310.
  19. kilodu pantalonun üstüne beyaz eldivenide kola geçirerek ufak kardeşe "bas play e" komutunu vermek ve kendini mj sanıp konserde jam söylemektir.

    sonra kardeş yanlışlıkla play diye rec e basar kasetin bi 10 saniyesi gider hey gidi günler hey. *
    1 ...
  20. 311.
  21. abiye çok pis laf sokup odaya kaçmak, abi kapıdan ayrılmayınca çok çişi gelip odaya işemek.
    2 ...
  22. 312.
  23. misafirlik dönüşü; "sen bizim kızımız ol" teklifini ciddi ciddi düşünmek ve bir kaç gün o teklif eden insanlarda kalmak.
    anne baba arasa da eve gitmemek.
    1 ...
  24. 313.
  25. kagıdı bos olarak sarıp keyıfle yakıp ıcmek.ne tat alıyormusum bılmıyorum ama o zamanlar acayıp kafa yapıyodu tek hatırladıgım bu.
    3 ...
  26. 314.
  27. kapıcı dairesi boş diye camını kırmak.
    uzaktan kumandalı arabanın pili yok diye kablosunu kesmek. *
    bisiklet bozuldu diye karşı sitenin altında bırakıp eve gelmek.
    bodrumdaki apartman çocuklarının bisikletlerinin tekerlerini indirmek.
    ütünün altını ellemek.
    mutfaktaki masaörtüsünü yakıp salona oturup ağlamak. biri niye ağlıyorsun diye sorana kadar söylememek.

    yalnız harbiden salakmışım ya.
    2 ...
  28. 315.
  29. evde anne-babaya küsünce küçük bir bohça hazırlayıp evi terketmek.genelde babaanneye yada amcaya kaçılır.arkadan anne yada baba geldiğinde divanların altına yada yüklüğe saklanılır.bide sıkı sıkı tembihlenir "babam gelirse ben burada yokum tamam mı babaanne,ama sakın söyleme küserim bak" diye. de gidi günler de.
    2 ...
  30. 316.
  31. Yanlislikla evdeki koltugu yakmak ve kimseye haber vermeyip karsisinda aglamak
    0 ...
  32. 317.
  33. Eti pufun şeffaf ambalajı ile kara sinek yakalanır. Bir başka eti puf kutusu, hapishane gibi kullanılır. Yakalanan sinek, ambalajın bir tarafının hafifçe kaldırılması ile bir merkezde toplanır. Bu esnada diğer üç taraf parmaklarla örtülerek açılan koridordan hapishaneye intikal tamamlanır.
    işte sinek toplama yarışımız.
    1 ...
  34. 318.
  35. saklanbacta sobeledıgınde kımı kurtaracagınla ılgılı kendı ıcınde savaslar vermektır.
    0 ...
  36. 319.
  37. eşek karıncasına kendini ısırtmak.
    çok zevkliydi lan. ben kendimi o kadar ısıramam şerefsizim.
    1 ...
  38. 320.
  39. Komşunun kapısı önündeki ayakkabıları alıp başka kapının önüne bırakmak.
    0 ...
  40. 321.
  41. bu hikaye şahsım çok çok küçükken yaşanmıştır. gerçek kişi ya da kuruluşlarla alakası olsa da en fazla gülüp geçiniz, şu an o küçük çocuk büyüdü. aslında çok zekiyim ben, herkes bilsin yani. (bkz: rockçı serpil)
    neyse küçüğüz işte. okula gidiyorum. o sıralar sınıfımıza fransadan türkiyeye kesin dönüş yapmış olan bir ailenin evladı geldi. artık bizimle aynı okulda okuyacak, aynı sınıfta. tabi çevresinde çember oluşturduk. soruyoruz aklımıza takılan, takılmayan ne varsa.
    kız hem türkçe hem de fransızca biliyor. biz de paso soruyoruz; "kalemin fransızcası ne?", "silginini fransızcası ne?", "bokun fransızcası ne?". ne işimize yarayacaksa bu bilgi.
    neyse ben gaza geldim heralde o dahiyane sorumu sordum; "sewimsiz* in fransızcası ne?"
    kız dumur oldu ama ben ısrarcıyım. ismimin bir özel isim olduğunu ve fransızcasının tabiki olmayacağını kıt olan aklım bir türlü almıyor. kız bana "isminin fransızcası olmaz, şöyle böyle" diye açıklıyor ama yok ikna edemiyor. sonra iyice batıyorum, sanıyorum ki benim adımın fransızcasını bilmiyor ve diyorum ki "peki o zaman senin adının fransızcası ne?".
    akşama kadar bu gıcık soruları sordum ve tabiki yanıt alamadım. sonra kabullendim durumu, içime ağladım.
    0 ...
  42. 322.
  43. tuvalette bağıra bağıra onuncu yıl marşı söylemek.
    1 ...
  44. 323.
  45. sinek havada uçuşur durumdayken oda spreyi sıkıp öldürmeye çalışmak .

    o değilde, ben büyüyene kadar ne çekmiş şu sinekler benden .
    0 ...
  46. 324.
  47. misafirliğe gelmişlerdi.oturdular baya. Çay içildi,meyve yendi. Kalkmaya niyetlendiler. misafirin küçük çocuğu: anne getirdiğimiz baklavalardan yemedik ama dedi. Bi an güldük ama annesi çok utanmıştı napsın kadıncağız.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük