savcı dayım tatilde bir gün bizim bulunduğumuz şehre gelmişti.. anneannemlerdeydim bende. anneannemin evinin upuzuuuunn bir bahçesi vardı.. ve bahçede küçük bir odunluk vardı. Samimi olunan bir komşu getirip buraya ineğini koymuştu.. onların bahçeleri tadilat edildiği için yer yoktu..
neyse efenim.. dayım balkona çıktı.. " anne ya bu ne ufak sinekler çoğalmış burada.. neden böyle oldu acaba? " dedi.
anneannem de bahçedeki odunluğa komşunun ineğini getirip koyduğunu söyler.. e anneannecim sen neden söylersin kiii..( buarada o sıralar 5-6 yaşında çok yaramaz bir çocuğum.. ağzım iyi laf yapıyor.. antenleri açıp lafları dinliyor, daha sonra dedikodu kimin hakkındaysa gidip yetiştiriyorum. ) ( ne şerefsizmişim bee.. tüüü bana * )
Dayım tabi sinirlenir bağırır çağırır.. " anne sen zaten yaşlı bir insansın.. bünyen çok zayıf. sen yarın öbür gün hastalansan ''Kör sabo'' mu gelip sana bakacak? bi ara söyle degelip alsın ineğini.. (Kör Sabo: komşunun kocası.. bir gözü farklı görür bi tuhaftır.. hep korkmuşumdur.. )
Ben tabi yine antenleri açmış bir şekilde bu denilenlerin hepsini dinledimm.. gammazlamak için yola çoktan çıkmıştım bile.. onların evine vardığımda sanki bana verilmiş kutsal çok kutsal bir görevi yerine getirecektim.. çok mutluydum. dayımdan güç almıştım bir kere.. dururmuyum.. Hemen komşu teyzeyi bulup ona dayımın dediği herşeyi söyledimm.. Kör sabo dediğini bile söyledimm.. iciğine ciciğine kadar aklımda tutmuştum.. kayıt cihazı beynim iyi çalışıyordu. performans iyiydi..
Yarım saat geçmedi hemen komşular geldi.. ineğimizi alacağız dediler.. anneannem hiçbişeyden haberi yokmuş gibi davrandı ama çok mahçup bir duruma düşmüştü.. komşular da hemen beni gammazladılar.. bize böyle böyle dendi.. biz bilseydik getirmezdik diye konuştular..
Son golümü dayıma atmıştım.. "ben böyle bir şey dedim mi? " diye sormuştu.. ben de " aaaa...! dayıı sen demedin mi bunları yanımda. hatta balkondaydık! "
Bu lafımdan sonra ne inek kalmıştı, ne de komşu.. bir şerefsizliğin daha sonuna gelmiştik.. ama kötü de olmadı hani.. inek gitti, anneannem hastalanmadı .. dayım rahatladı..
çilli kızlara !çilli horoz çilli horoz 'şişikolarada 'şişkoo patateees yarım kilo domatess 'diye bağırmak çucukken yapılan en büyük şerefsizliklerdendi yaaww.
kumda oynadığı arkadaşının montunun külahına, çaktırmadan kum doldurup 'sen bunu başına takamazsın' diyerek çocuğa kendi elleriyle kum banyosu yaptırmak.
(bkz: şerefsizler)*
bir ağız dolusu tükürük biriktirip balkondan aşağıda geçen insanların kafalarına tükürmek buradan o insanlardan özür diliyorum evet o pislik benim üzgünüm
küçükken babaannemi işletirdim hep. istanbul büyükşehir belediyesinden arıyoruz. su kesintisi olucak iki gün süreyle muslukları kontrol edermisiniz. diye konuşmuşluğum çok olmuştur.belediyede nerden aklıma gelmişşe çoçukluk işte
babaannemde inanırdı kadın. bir kerede kocan seni aldatıyor diyip kapatmıştım.küçük canavarmışım resmen.
küçükken benden 1 yaş büyük iki arkadaşım vardı. bana ''bizimle oyun oynamak istiyorsan bütün parmaklarını kütletceksin'' demişlerdi. kütletememiştim. bana yapılan en büyük şerefsizlik buydu. yıllar var ki unutamadım.
arkadaşla anlaşılır; bak şimdi ben bisikletimle yokuştan hurra diye gelicem ve virajı dönücem, sen virajda dur araba geliyor mu diye haber et. e tamam
arkadaş yokuştan hızla gelirken gelen arabayı haber vermeme sonucunda arkadaşın küçücük yüreğine adrenalin dolması ve arabadan son anda kurtulup ağlayarak annesine koşması.
kardan adamımı hunharca öldüren kuzenimin çişi olduğunu bildiğim halde yere yatırıp karnında zıpladım.
ee tabi işedi falan.. sonra da herkese anlattım.
yaptığım en büyük şerefsizlik, 3-4 sayfa süren ödevin kontrol edileceği ve not verileceği dersin önündeki teneffüste arkadaşın defterindeki ödevi silgiyle silmek.