yaz akşamları gece geç saatlere kadar süren kaldırım üstü muhabbetleri. mahalle sakinlerini rahatsız etmemek için koşmalı bağırmalı oyunlar yerine, çekirdek ve bakkaldan alınan ufuk gazoz eşliğinde rengarenk kilimlerin üzerine otururduk. bazen aynur teyze bize yaptığı cevizli keklerden ikram ederdi. hatta bazı akşamlar annelerimiz de el işlerini alıp bize eşlik ederlerdi (benimki hariç). büyüyünce ne olacaksın soruları en çok o zaman yankılanırdı mahallede. çok masum ve güzel akşamlardı. şimdi sabah akşam vakitler birbirine karıştı. hiçbir şeyin kıymeti yok sanki.
erkek çocuğunun küçükken sahip olduğu bamya, büyüdükten sonra kendini kısmı biçimde mutasyonla yerini kütlesel olarak değişmiş yeni bir nesne ile takaslamıştır. artık hiçbirşey eskisi gibi olmayacaktır!