allah'ım düşündükçe kendi salaklığımdan utanıyorum. bahçede olan bir ot ya çiçek bile diyemiyorum. bir gün arkadaşıma bu otu koparırken dilek tutup bir de onu ne kadar uzağa fırlatabilirsen dileğin o kadar çabuk gerçek olur demiştim. o da inanmıştı. işin garibi ben de inanmıştım kendi yalanıma.
insanların*ben onlara belirli bi uzaklıkta yaklaştığımda öten cihazlara sahip olduklarına ve aslında insan olmadıklarına yeşil,kahverengi canavarlar belkide uzaylılar olduğuna, o cihaz öttüğünde şekil değiştirip insan hallerine dönüştüklerine inanmak.*
seni romanlardan aldıkları..aslında aileden kimseye benzemediğin..aynalara bakar bakar ağlar buna inanan çocuk..bu insanın psikopat bir ablası vardır çünkü..akabinde anne babanın düğün resimlerine bakıp 'ben nerdeyim bu resimde,niye yokum' diye sormak ve o aileden olmadığına kesin inanmak..
anne: aç oğlum hadi mağrayı bak yoksa mamanı kargalar kapar.
bu szler beraber ağzımızın mağra olduğuna inanırdık bir de kargaların yemeklerimizde gözü olan düşmanlar olduklarına. bu mağra bazen garaj da olabiliyordu. (bkz: çok amaçlı ağız)
hayal arkadaşları. psikolojik dengesizlikten midir nedir bilmem lakin benim bi tane vardı. adı da 'obyon' du. yemek yerken obyon da yesin, obyon da masaya otursun falan. evet.. sanırım dengesizlik doruklardaymış.
öğretmenlerin evde de bizi görebildiğine inanmak
gece şeytanın yüze işediğine inanmak
en güçlü ve hızlı arabanın "babanın arabası" olduğuna inanmak
çingenelerin uyumayan çocukları evlerine götürdüğüne inanmak *
yemek yemeyince yemeklerin ağladığına inanmak
olay yıllar yılı öncesindedir. ankara' lı olanlar bilir sıhhiye' nin bir kenarında bulunan abdi ipekçi parkında kocaman bir el heykeli vardır. çocukluk dönemi, anne ile parkın içinden geçilmektedir. heykel görülür; olaylar gelişir...
- anne bu eller niye böyle taştan?
+ bu adam bir gün içmiş içmiş, annesine el kadırmış, allah' ta onu taş etmiş...
- Oovvv... *
aradan seneler geçer. olay üstünden en az 15 yıl geçmiştir. yol yine aynı parkta, aynı heykelin önünden geçer. artık olaya grafiker - resimci gözüyle bakılmaktadır.
-hımm... perspektif, oran orantı, hımm hımmm...
bir anda gözün önünde flaşlar patlar, geçmişe dönülür. o küçükcük kafanla yıllar yılı inandığın şey bir anda anlam kazanır.
türkiye'de yaşıyorsanız mutlu, onurlu, başı dik bir geleceğe sahip olacağına inanmak. ha bir de reklam arası değil de program arası olduğuna inanmak. *