bazen annenizin ve babanızın sadist davranışlarına maruz kaldığınızda da inanabileceğiniz şeylerdir.
immortalease 5-6 yaşlarında. anne ve babasıyla salonda oturuyorken aniden;
-hanım bu çocuk kim?
+bilmem kim? kızım sen nerden geldin?
i-anne ben annemin kızıyım ama..ama.. baba. *
-evladım gitsene kendi evine hanım bu camdan falan mı girdi ya
+ne biliyim ben kızım, annen baban kim senin nerde oturuyorsun?
i-ama.. baba..böaaa... *
-çekilsene evladım niye sarılıyorsun
+git kendi babana sarıl
i- böaaaaa... **
okulun yanındaki ormanda yesil adam olması,
on adet yesil adamın sıra arkadasına bıçakla saldırması, akabinde sekiz yasındaki sıra arkadasının kıvrak hareketlerle bıçakları onlardan alıp adamların alnına saplaması, biraz mantıksız gelebilir ilk basta. fakat sınıf öğretmeni de;
-ben de bugün gelirken (sanki herkes ormanın içinden gecip de geliyor okula) bir adet yesil adam gördüm, tuttum havuza attım. deyince, insan ister istemez inanıyor. ayrıca daha klise bir olay için,
- öğretmenim, kızlar tuvaletinde iki tane kızı cin çarpmıııs! akabinde korkudan kuyruğu titretmek. ama yas yine sekiz. iyi kaçırmamıslar beni.
herkesin ve herşeyin sizi kandırmak için ortaya koyulmuş büyük bir piyes olduğunu sanmak. yolda gördüğünüz birinin köşeyi dönmesiyle beraber hayatınızdan ve dolayısıyla piyesten çıkmış olduğunu düşünmek. bir de insanların etrafta çocuklar gezdiği için giyinik dolaştığını sanmak. sanki çocuklar olmasa herkes çıplak gezecek. gezer aslında niye gezmesin.
kahve içenlerin japon olması.
babam tembihlemişti japonlar gibi boyun küçük kalır küçük pipili olursun diye. bizde bu hurafeleri yedik. malmışız tabi. şimdi 21 cm. * *
çıkan dişin yastığın altına konulduğunda ertesi gün para bulacağına inanmak.
yenilen yemek bitmediği halde tabağındaki lokmaların ya da köpeklerin kendisini kovalayacağını sanmak.
ve en güzeli noel baba.
babamın dünyanın en büyük adamlarından biri olduğunu sanırdım. (boyum babamın beline gelirken)(1.98'dir kendileri)(yani belini ancak geçebildim zaten) (bkz: pigme)
anne karnındaki bebeklerin nerden çıkacağını kestiremediğim için karnını yarıp aldıklarını sanırdım.
en yakın komşunun son derece asabi bir hemşire olduğu ve yaramazlık yapan çocuklara sürekli iğne yaptığı. doktordan hemşireden de soğuturlar çocuğu. halbuki o hemşirelerin arasında ne taş..öhm.. neyse...