çingenelerin çocuk kaçırıcıları, bozacıların olağanüstü tehlikeli olduklarına inandırıldık örneğin. hatta bozacılardan o kadar korkutulmuştuk ki, sokaktan gelen sesini duyduğumuzda yatakta tirim tirim titrerdik. bugün bile bu yaşımda bir bozacı gördüğümde istisnasız her zaman o günleri hatırlar gülümserim.
aşk. çocukken tüm anne babaların birbirine kafadan aşık olduğunu sanardım. ben de büyüyünce mutlaka birine aşık olacak ve elbetteki onun tarafından sevilecek ve ömrümü onunla geçirecektim. bu yaşıma gelip hala o insanla tanıştığıma inanamıyorum.
çocukluk aşkının yarattığı heyecandan olsa gerek hayal dalgaları çarpardı zihinlerimizin kıyılarına. O dalgalar tatlı gelirdi bize,çocuk olduğumuz için ilerilerine gidemezdik o denizin,kıyılarında yüzerdik. Büyüdükçe ilerilere doğru yüzdük,açıldık ve fırtınalarda boğulduk.
ekmeğimi yarım bırakınca arkamdan ağladığı söylendirdi. ben de bazen gerçekten doyduğumda bırakırdım ama sabah kalktığımda ekmeği koyduğumuz şeyin tabanını ıslak mı diye kontrol ederdim. evet yaptım ben o çocuktum.
ben küçükken hep yemeğin tanelerini yerdim yemeğin suyu dibinde kalırdı annem bir gün şöyle dedi:kızım bir gün bir annenin biri üvey,biri öz kızı varmış öz kızına hep yemeğin tanelerini yedirirmiş,üvey kızınada yemeğin sadece suyunu yedirirmiş öz kızı zayıflıktan ölmüş falan derdi tam hatırlamıorum bnde bu yalana inanırdım küçükken yemeği tabakta kalmıcak şekilde bitirirdim.
dayımlar hep beni dudağımdan öperdi ve hamile kalacağımı zannederdim.
yaramazlık yaptığımda babamın sürekli "bir daha yaparsan kapının önüne koyarım,kurtlar yer" sözünün gerçek olduğu. kapı dışında beni bekleyen kurtlar var, sabah olunca gittiklerini sanıyordum.
egoistin ego satan kişi olduğunu sanmakta bunlardan birisi.
aç ağzını uçak geliyor.
eskişehir'de yaşayanlar bilir. bir başladı mı 2 saat boyunca uçak geçer. yemek yedirirlerken saatine göre mi ayarlıyorlardı bilmiyorum ama her öyle dediklerinde yukarıdan savaş uçakları geçerdi. ister istemez refleks olarak açarım hala ağzımı uçak geliyo dediklerinde. (yok en son cümleyi fazla attım.)
cem yılmazında dediği gibi; geri vites kavramımın olmaması. şöför geriye doğru baktığında arabanın geri geri gittiğini düşünmekteydim. evet çok gerizekalıymışım.