aslında en doğrusunu yapmaktır. bardağa değdirmeden seri bir şekilde karıştırır isen , üç tane şekerde atsan anında erir. ha dersen ki, bizde biliyoruz kardeşim onu ama işin zevki muhabbet eşliğinde kaşığı bardak camına vurarak karıştırmakta. haklısın derim.
çay'ı şekersiz içen biri olarak uğraşmadığım ve çay kaşığı aramak zorunda olmadığım olay. bunca yıldır şekerli içtikten sonra şekersiz içmeye başlayan biri olarak, şekersiz içmeye alıştıktan sonra meğer bunca yıl çay değil de şekerli su içmiş olduğumun farkına vardığım gerçeğini de eklemek isterim.
yapanlara hayranlık duyduğumu eylem. hep yapmak isterim ama iki bilemedin üçüncü sefer de karıştırırken çay kaşığının bardağa değmesinin ardından bana kalan hüzün.
kişinin çelik gibi sinirlere sahip olduğunun göstergesidir. el, göz koordinasyonu milimetrik hassaslıktadır. bardağa bakmadan, hasmına cool bir bakış atarak bunu yapabilen yiğit, kavgayı başlamadan bitirir.
(bkz: şekeri çay kaşığıyla ezerek eritmek)
şeker çay kaşığıyla üzerine uygulanan kuvvet sonucu parçalara ayrlarak erimeye başlar. mantığı budur aynı kapıdır, kasmaya hiç gerek yoktur.