çay bardağından yaşam formu oluşturma yetisi

entry3 galeri0
    1.
  1. 2.
  2. üniversite öğrencilerinin dna'sında bulunan genlerin, arkadaşlarıyla beraber eve çıkar çıkmaz ortaya çıkardığı yetidir. üstelik bu çay bardağı öyle kıyıda, köşede falan da değil herhangi bir odada ders çalışma masasının üzerinde(ders çalışmaktan başka her türlü işte kullanılan masa.) üzerinde bekler de bekler.

    zamanla o bardağın içerisinde oluşan organizmalar artık o evin ferdi oluverir. yeri gelir sahibiyle dertleşir, yeri gelir ödevlere yardım eder. hatta kiralara ortak olduğu bile görülmüştür.
    3 ...
  3. 3.
  4. bu yeti kimi zaman bir makarna tenceresi kimi zaman torbanın içerisindeki ekmek üzerindede uygulanabilir. eğer ki şahıs kendi imkanlarıyla bir yaşam formu üretmek istiyorsa ki bu ne frenkeynştayn * ne de bir terminatör t800 olacaktır. ama sevinçtir o küf mantarını yetiştirmek beslemek. insana huşu içerisinde bir babalık duygusu yaşatır..

    --hazin öykü--
    bir makarnanın hazin sonu
    bir zamanlar 3 bekar evi denyosu bir makarna yapmaya karar verir ve suyu ateşe koyar. su kaynar makarnalar koyulur. daha yapım aşamasında bir şaheserdir bu makarna ve kendisini bekleyen hazin sona rağmen sevinçlidir. üç aç adamı doyuracaktır. ulvi bir görevi vardır. makarna pişer ve servis edilmek üzere tabaklara konulur. yalnız bu üç dangoz ahçının unuttuğu birşey vardır. tuz. evet tuz. ve herkes bilir ki makarnaya sonradan tuz eklenmez. lanet olsundur iğrenç bir durumdur bu. makarna üzgün ,insanlar açtır. yapılacak birşey yoktur artık. üç adet yumurta kırılmak sureti ile aç karınlar doyurulur ve herkes yoluna gider. ama ya makarna o hala üzgün bir vaziyette yeneceği günü beklemektedir. günler günleri kovalar ve zavallı makarna tencerede yavaş yavaş üzerinde pamukumsu birşeyler oluşmaya başladığını hisseder. aman tanrımdır küflenmeye başlamıştır ve kimse ona dokunmamaktadır. üç garip dangoz normal hayatlarını sürerken herkesin bulaşığı birbirine yıkması sonucunda makarnayı küflenmeye terketmişlerdir. yavaş yavaş makarna tamamiyle küf kaplanmaya ve tencere arasından gördüğü azıcık güneş ışığıda kaybolmaya başlar. artık o da yenmiyeceğinin farkındadır. halbuki paketi açılırken ne hayalleri vardır. ama olmamıştır. tam küfün altında delirmek üzereyken bir ses duyulur: mnskym bi allahın kuluda döksün şu makarnayı. der ve makarnayı çöpe boca eder. ama son dakikalarını yaşarken bile ne üzerindeki küf nede içinde gezinen böcekler aklındadır. makarnanın aklında son saniyelerinde güzel bir spagetti olduğu ve güzel insanlara servis olduğu kalmıştır.
    kaynak:götüm ve memo tembelçizerin bir hikayesinden arak
    --hazin öykü--
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük