ülkemizde son zamanlarda artan maden sahaları ve bu maden sahalarına kolayca ruhsat verilmesi ile birlikte maden ayrıştırmada kullanılan siyanür tehlikesi ülkemizi tehdit eder hale geldi.
daha önceki dönemlerde ülkemizde pek çok siyanür tehlikesi yaşandı.
ama malesef hala bu siyanür tehditinin farkında değiliz.
o halde dünyada meydana gelen büyük siyanür felaketlerini inceleyelim. belki o zaman siyanür tehlikesini daha iyi idrak edebiliriz...
•16 Mayıs 2002, ABD
Nevada'daki Twin Creeks madeninden 34.000 ton siyanür atığı sızdı. Madeni işleten Newmont firması sadece 10.000 ton sızıntı olduğunu kabul etti. Aynı şirketin Arizona'daki başka bir madeninde geçtiğimiz yıl 13.000 ton sızıntı daha oldu.
•Ocak 2003, Honduras
Copan eyaletindeki San Andres madeninden Lara nehrine ve yakınlardaki Santa Rosa kasabasının içme suyuna siyanür karıştı.
Yerel çevre örgütleri firma sızıntıyı kabul etmeyince nehirdeki ölü balıkları topladı.
Açılan davalar sonucu Meksika menşeli Minosa Maden firması, çevreye verdiği zararın tazmin edilmesi için kullanılmak üzere 54.000 dolar tazminat ödemeye mahkum oldu. https://www.greengrants.o...n-san-andres-communities/
•Haziran 2005, Laos
Avustralya firmasının ülkede faaliyet gösteren maden işletmesinde sızıntı olduğu, yerel yetkililerin 100'e yakın Laoslu'nun zehirlendiğini açıklamasından sonra ortaya çıktı.
Zehirlenenler madenin üç kilometre yakınlarında yaşıyordu. Siyanürün karıştığı nehirde balık avlıyor ve suyu içiyorlardı. Uluslararası ve yerel çevre örgütlerinin tüm çabasına karşın firma, sızıntıyı kabul etmedi.
bu arada Gana en çok siyanür sızıntısı yaşanan ülke.
Daha önce 2001 - 205 arası altı büyük siyanür sızıntısı yaşanmıştı.
2006'dan önce en büyüğü Ekim 2004'de yaşanmıştı.
Kanada maden firması Bogoso Gold'un çalıştırdığı madenin atık barajında büyük bir sızıntı olduğu anlaşıldı. Aprepre nehrinde binlerce balık öldü.
Firma sızıntıyı kabul etmedi. Resmi açıklama yapılmadığı için bazı yerliler, ölü balıkları yediği için zehirlendi. https://corpwatch.org/art...-ever-west-african-nation
Türkiye'deki siyanür ve sülfürik asitle maden liçi (kimyasal sıvıyla madenin çözeltilmesi) yapılan, kimyasal yöntemlerle maden elde edilen bölgeler şunlar;
bu maden sahalarında siyanür serpme yöntemi ile maden ayrıştırılıyor.
bu da şöyle oluyor, geniş bir alana branda yayılıyor ve bu brandanın üzerine maden cevher ve toprak seriliyor, daha sonra üzerine siyanür serpiliyor ve maden ayrıştırılıyor.
son derece ilkel bir yöntem, ama hem ucuz hem etkili.
siyanür serpilirken havaya karışmış falan kimsenin umurunda değil. yeter ki maden elde edilsin de ne olursa olsun. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1883443/+
tabi bu serpilen siyanür ne oluyor?
sadece havaya karışmıyor. toprağa karışıyor, siyanür havuzlarına gidiyor. bu siyanür havuzları da büyük tehlike.
siyanür havuzlarından kimyasal maddeler toprağa doğaya karışıyor. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1883444/+
örneğin uşak, eşme kışladağ madeninde doğaya karışan siyanür sebebiyle 1500 kişi zehirlendi. mahkemeleri hala sürüyor. firma henüz bir ceza almadı, bir yaptırım uygulanmadı.
bakın bu kimyasal yöntemlerle maden ayrıştırmasının doğaya vereceği zararlara en güzel örneklerden biri balıkesir balya kadıköy'deki kurşun madeni.
maden ta 1939 yılında kapatılmış.
bu maden sahası ülkemizde kimyasal yöntemlerle maden ayrıştırılan ilk maden sahası.
manyas gölüne çok yakın bir konumda olan bu kapatılmış madende bugün hala 4 milyon ton işlenmiş atık bulunuyor.
ülkemizde kimyasal yöntemlerle maden ayrıştırılması serbest şu an için.
bunun herhangi bir kontrolü denetimi yok.
böyle bir mekanizma da yok.
ve şu an türkiye'de ruhsatı hazır 560 yeni maden bölgesi var.
ve bunların hangisinde, kaçında siyanür kullanılacak hiçbir malumat yok.
şimdi, kaz dağlarında maden arayan alamos gold firması ve doğu biga madencilik sahibi olduğu maden sahasında siyanür havuzu oluşturacak mı?
tabi ki oluşturacak.
bu siyanür havuzunun çökmeme garantisi var mı?
yok.
örneğin yukarıda belirttiğimiz kütahya, tavşanlı-gümüşköy madeninde siyanür havuzunda çökme yaşandı geçmişte.
kaz dağlarındaki siyanür havuzlarında da çökme yaşanabilir.
serpme yöntemi ile kimyasal maden ayırması yapılacaksa bu serpme yöntemiyle siyanür havaya ve toprağa, daha sonra da suya tabi ki karışabilir.
kaldı ki kirazlı'daki maden sahası, çanakkale şehrinin içme suyunu sağlayan atikhisar barajının su havzasında bulunuyor.
kimse götünü başını kıvırmasın.
siyanürle altın elde etmek, kimyasal yöntemlerle maden ayrıştırmak başlı başına felakete davettir.