Avrupa liberali gibi davranmaktan lohusa oldunuz dedirten başlık. Bugüne kadar laf anlatamadık, e sussanız madem artık? Buralar hep yeni zelanda zaten biz de takılıyoruz öyle.
Hadi avrupalı adamlar ülkesinde kurumlar dolayısıyla hiçbir şeyin değişmeyeceğini düşünüyor. "Sağ da sol da aynı." Ama senin ülkende kurum=yok. Her şey kişilere bağlı. O nedenle boykota gitmek, hele hele aylardır her tarafta ne olup biteceğiyle ilgili tükürükler saçılmasına rağmen ben bir şey bilmiyorum zorunda da değilim demek malca.
Ki avrupalının götü rahat çoğu zaman. Ve 4 senelik hükümet için diyor bunu. Fransa'da ab anayasasın oylandığı referandumda katılım oranı %69du ve %55le hayır geçti. Herkes tek ağızdan ortada herhangi bir sorun olmadığını, var olan anlaşmaların mantığını devam ettiren bir metnin onaylanmasını telkin ediyordu. Ama oy verenlerin çoğu sorunun gerçek bir sorun olduğuna karar vermişti. Bu basitçe bir seçmen onayı değil, halkın egemenliği sorunu.
O nedenle popülizm yapmanın daha bir anlamı yok. Hele hele karar günü hiç yok. Halktan ve politikadan kurtulma takıntısına Çanak tutmaktan başka bir halta yaramıyor çünkü iktidar da tam olarak politik meseleleri depolitize edip onları çok ilgisiz bir mekana bırakıyor.
Bir tek bana mı oluyor dedirten histir. Her seçimde hemen hemen aynısı oluyor.
8 civarı kullandım oyumu. Oy kullananlara bakarken ve etrafa kulak kabartırken köpek gibi bir ümitsizlik yayılıyor içime. Yüzde 80lerde akp çıkaran bir varoşta olmamın etkisi var tabi.
Tamam genel seçimlerde zaten pek bir şey ummuyordum fakat bu referandumda daha ağırı çöktü. Sabahın körü olmasına rağmen sıra da bekledim, demek ki verilecek net bir cevapları var ama hayır diyecek seçmen bilinci ve heyecanı göremedim kimsenin gözünde, halinde tavrında.
