barış pınarı harekatı ile indirdiğimiz ve indirebileceğimiz balyozu durdurmaya, yumuşatmaya, en azından muharebe meydanında bunu yapmaya kimsenin gücü yetmezdi.
zaten akıllı olan da böyle bir işe kalkışmazdı. kalkışamadılar da zaten.
girit'te bir isyan çıkar. öyle böyle değil.
bu isyan sırasında binlerce rum milis yunan ana karasından girit'e getirildi ve osmanlı'ya karşı savaştılar.
osmanlı da bu durumdan haberdardı tabi.
yunanistan devleti girit'e silahlı milis (hatta asker) gönderiyor, osmanlı ile savaşıyordu.
bu harp ilanıydı.
osmanlı, yunanistan'a nota verdi.
ingiltere devreye girdi, yunanistan'dan yana tavır aldı.
sabrettik...
yunanistan ingiltere'den aldığı güçle daha da ileri giderek osmanlı toprağı olan epir'i(yanya) işgal etti.
sabrımız sona erdi...
osmanlı devleti haklı olarak yunanistan'a savaş ilan etti.
esasen bu bir sürprizdi.
ekonomisi batmış, hasta adam osmanlı'nın kılını kıpırdatacak hali yoktu ingilizlere göre.
ama yunanistan'ın girit'te olaylar çıkarması, yetmezmiş gibi topraklarımızı işgal etmesi kanımıza dokunmuştu.
haklı olarak harp ilan ettik.
osmanlı yunanistan'a harp ilan eder etmez, ilk iş olarak yunanistan'ın işgal ettiği epir'i ve yunanistan'ın 93 harbi ile birlikte bedavadan sahiplendiği teselya'yı işgalden kurtararak geri aldı.
bakın burayı bir kez daha tekrar ediyorum. sene 1897.
epir osmanlı toprağı.
yunanistan epir'i işgal etti, osmanlı harp ilan ederek epir'i ve teselya'yı geri aldı.
bunu lütfen aklınızda tutun, birazdan buraya döneceğiz...
osmanlı'nın yıldırım hızıyla epir ve teselya'yı geri alması yunanistan'da panik yarattı, osmanlı ordusu zafer kazanmış, moral olarak güçlenmiş bir şekilde yönünü atina'ya çevirdi.
şımarık yunan'ın başkenti mehmetçik'in kızıl elması olmuştu...
ordumuz atina'ya ilerliyordu.
yunanlar ise atina'nın kuzeyinde savunma hattı oluşturdular.
iki ordu atina'nın kuzeyinde dömeke denilen mevkide karşılaştı. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1919969/+
yunanlar burada osmanlı'yı püskürteceklerine inanıyorlardı.
iyi hazırlanmışlar, savunmalarını güçlü kurmuşlardı. (26 ağustos 1922'de afyon'da kurdukları gibi)
üstelik yunan ordusu'nun yardımına italyan gönüllüler ve bir tabur danimarka askeri dahil olmuştu.
("danimarka ne alaka?" diye sormayın, zira o dönem yunan kralı olan 1. yorgi danimarka asıllıdır. danimarkalı askerlerin burada olması bundandır.)
17 Mayıs 1897'de başlayan muharebe ertesi gün kesin osmanlı zaferi ile sonuçlandı.
yunan ordusu'nun elde kalan kuvvetleri düzensiz bir şekilde güneye çekildiler.
sadrazam halil rıfat paşa zaferi payitaht'a bildirdi ve atina üzerine yürümek için padişahın iznini istedi.
cevap gelmedi...
zat-ı şahaneleri sadece kazanılan zaferi tebrik etmişti.
halil rıfat paşa payitahta bir telgraf daha çekerek orduyu atina üzerine yürütmek için abdülhamid'e yalvardı...
evet yalvardı...
ama ingilizler ve ruslar çoktan devreye girmişti.
abdülhamid ordumuzun atina üzerine yürümesine izin vermedi.
20 mayıs 1897'de ateşkes mütarekesi imzalandı...
zafer kazanan osmanlı ordusu, atina'nın kuzeyinde çakılı kaldı...
osmanlı'nın dömeke'de kazandığı zaferden tam 6 ay sonra taraflar barış antlaşması için istanbul'da masaya oturdular.
4 aralık 1897'de osmanlı devleti ve yunanistan krallığı arasında istanbul antlaşması imzalandı...
istanbul antlaşmasına göre osmanlı teselya'yı yunanistan'a verecek, girit hristiyan bir vali tarafından yönetilen özerk bir statüye sahip olacaktı.
yunanistan'da osmanlı'ya savaş tazminatı ödeyecekti. (lakin bu tazminat hiç ödenmedi.)
savaş meydanında kazanılan zaferler masa başında heba edilmişti.
bir osmanlı vilayeti olan girit özerkliğe kavuşmuştu.
bundan sonra girit'te "türkler savaşı kazandı bizi kesecekler" diye bir propaganda başlatıldı.
girit'li rumların endişelerinden(!) dolayı istanbul antlaşması'nın garantör devletleri ingiltere, rusya, fransa ve italya girit'e asker çıkardılar.
"merak etmeyin biz barış için buradayız, siz askerlerinizi çekin" dediler.
osmanlı askeri girit'ten çekildi...(1898)
koskoca girit'in kaderi hristiyan rum bir valiye ve avrupalı garantör devletlere bırakılmıştı.
ama girit osmanlı toprağıydı hala...(güya)
bir sene sonra girit'e yeni bir vali seçilecekti.
osmanlı'nın seçtiği valileri garantör devletler onaylamadı. osmanlı "peki kimi atayalım vali olarak" diye sordu.
yunanistan'dan gelen prens otto'yu girit'e vali olarak atadılar...
adaya vali olarak atanan prens otto, kandiye'deki valilik binasına yunanistan bayrağı çektirdi.
bu arada girit'e yunanistan'dan yoğun şekilde göçler başladı.
osmanlı bu bayrak eylemini çok şiddetli bir şekilde "kınadı..."
osmanlı'nın çok üzüldüğünü(!) gören avrupalı devletler prens otto'dan ricacı oldular ve bayrağı indirdiler.
aslında bu bayrak meselesi osmanlı'nın tepkisini görmek içindi.
osmanlı sürekli kınıyordu, kınamaktan başka bir şey yap(a)mıyordu.
nihayet 1910 yılında kandiye valilik binasına ve girit meclis binasına bir kez daha yunan bayrağı asıldı.
girit meclisi "yunanistan'la birleşme kararı" aldı.
osmanlı yine kınadı, protesto etti.
ama nafile.
girit bağıra bağıra elden gitti.
ve akdeniz'in kalbi girit 1913 yılında tamamen elimizden çıkmış oldu...
yani, 1897 yılında savaş meydanında kazandığımız zafer sonucunda teselya ve girit'i kaybetmiş olduk.
zafer ve toprak kaybı...
bunu bizden başkası başaramaz sanırım...
neyse, yeniden istanbul antlaşması'na dönelim.
tarih neydi?
4 aralık 1897...
yunanistan ve osmanlı arasında imzalanan istanbul antlaşması'nı tüm dünyaya ingiliz büyükelçisi "artık savaş sona erdi" diye duyuruyordu.
osmanlı'nın başkentinde.
zafer kazanan osmanlı'nın toprak kaybettiği antlaşma, osmanlı'nın zaferi diye yutturuldu...
bugün...
yıl 2019.
istanbul antlaşmasından tam 122 sene sonra.
barış pınarı harekatı'nda zafere ilerleyen ordumuz durduruldu.
ve ateşkes ilan edildi.
bu ateşkes ilanını tüm dünyaya, türkiye'nin başkentinde abd başkan yardımcısı mark pence duyurdu.
bütün avrupa ülkeleri "türkiye'ye silah satışını durdurduk" diye açıklamalar yapıyor.
yahu zaten bizim sizden silah almaya ihtiyacımız yok ki.
ihtiyacımız olanı şımarttığınız ve donattığınız piçlerden yani yine sizin sağladığınız silahlarla karşılıyoruz zaten.
Edit: eski tarihli olduğu tespit edilen görseller çıkartıldı.
şimdi sırada kobani denilen kokuşmuş terör yuvası var.
tel abyad'ın merkezinde hala 1000 kadar ypg'li terörist mevcut. umarım bunların hiçbirinin kaçmasına fırsat vermeyiz.
zaten 4 gündür tel abyad'ın etrafı bu yüzden kuşatılıyor.
çember tamamen daralmış durumda ve bu itler tertemiz bir şekilde itlaf edilecektir umarım.
edit: ypg'li hesaplar her ne kadar dezenformasyon yapsa da, bakınız şurası tel abyad belediye binası, birazdan buraya türk bayrağı asılacak. https://streamable.com/lerdy
bir nato ülkesi olan abd'nin terör örgütü ypg-pkk'ya verdiği silah ve mühimmatlardır.
bir başka nato ülkesi olan türkiye tarafından ele geçirilmiştir.
nato üyesi bir ülke, bir başka nato üyesi ülkenin silah ve mühimmatlarını ele geçiriyor.
sırf bu bile barış pınarı harekatı'nın ne kadar haklı bir operasyon olduğunun dünya nezdinde kanıtıdır.
rasulayn'da ele geçirilen 50 sandık roket mermisi ve yüzlerce sandık silah ve mühimmat; https://streamable.com/kv37s
kadim dostumuz cive pakistan'lı kardeşlerimizin açtığı ve dünya çapında türkiye'nin haklı davasını destekleyen kişilerin ülkemize ve kahraman ordumuza destek mesajlarını yayınladığı twitter tagı.
fransa tarafından acil toplantıya çağrılan birleşmiş milletler güvenlik konseyi toplantısı sonucunda yayınlanmak istenen türkiye'yi kınama mesajının rusya ve abd'nin veto etmesi ile geçersiz olmasıdır. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1916350/+
hadi rusya bizim yanımızda. eyvallah.
abd ne yapmak nereye varmak istemekte?
abd başkanı, parlamentosu, senatörleri bizi sürekli tehdit ediyor, ama bm güvenlik konseyinde de türkiye'nin kınanmasına müsade etmiyorlar.
burada rusya faktörü çok önemli gerçekten.
zaten rusya böyle bir kınamayı veto edecek, dolayısıyla kınama olayı geçersiz olacaktı.
abd'de türkiye'yi tamamen rus eksenine sokmamak için veto etti belli ki.
rusya bu kınama mesajını veto etmeseydi abd veto eder miydi?
şerefsizsin amerika...
bu çok önemli zira ben saatlerdir amerikalılar ile tartışıyorum.
şu an onların gözünde biz birer işgalciyiz, kürt topraklarını işgal eden, kürtleri hapse atan, kürt gazetecileri tutuklayan birer faşistiz.
evet, dünyada şu an türkiye'nin algısı bu. bu algıyı yıkmak hepimizin görevi.
bizim kürtlerle değil, teröristlerle savaştığımız, barış için savaştığımız, ypg/pkk'nin ise bebek katili teröristler olduğu tüm dünyaya sabırla anlatılmalı.
kurt yalnızlığıdır bunun adı.
haksız olup sırtlanlar gibi kalabalık olacağımıza, haklı olup bir kurt kadar yalnız ve özgür olalım.
varsın yine kurt yalnızlığı düşsün bizim payımıza.
biz değil miyiz çanakkale'de tüm dünyaya kafa tutan?
biz değil miyiz kut'ül ammare'de ingiliz'i esir alan?
biz değil miyiz sakarya'da yalın ayak çarpışan?
biz değil miyiz dumlupınar'da yıldırımlar yaratan?
biz değil miyiz kıbrıs'ta ayşe'yi tatile çıkaran?
bunları yaparken hep yalnızdık.
hala yalnızız...
bu yalnızlık bana ancak gurur verir.
başlık şu: macaristan ın tr aleyhine ab kararını veto etmesi.
yani; ab türkiye aleyhine bir karar alacak, kınama mesajı yayınlayacak ve macaristan bunu veto ediyor. yani türkiye aleyhine çıkacak ab kararını engelliyor.
kahraman ordumuzun, şanlı mehmetçiğimizin adaleti sağlamak, barışı tesis etmek için devam ettirdiği harekat.
neden barış pınarı?
çünkü türk askerinin olduğu yerde barış vardır, sevgi vardır, huzur vardır.
mazlumlar iyi bilirler ki ay yıldızlı armanın olduğu her yerde barış vardır, karşılıksız sevgi vardır.,
bu harekat afrin'den, fırat kalkanı'ndan daha zor olacak.
çünkü çok daha geniş bir coğrafyada yapıyoruz bu harekatı.
ama bu harekatı dünya üzerinde yapabilecek yegane ordu yine türk ordusudur. kaldı ki ordumuz afrin ve el bab harekatlarında tecrübesine tecrübe katmıştır.
milim milim ilerleyeceğiz, kazıya kazıya, dikkatli bir şekilde.
türk askerine yakışır şekilde tek bir masumun burnunun kanamasına izin vermeden, tek bir mazlumun ahını almadan barışı götüreceğiz.
sefer bizim zafer allah'ındır.
vefalı türk geldi yine.
la galibe illallah...
mazlumun umudu, adaletin bekçisi, barışın teminatı kahraman türk silahlı kuvvetlerinin ilk saatlerini başarı ile icra ettiği harekattır. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1914686/+
harekatın ilk 3 saatinde yapılanlar;
•abd'nin ırak üzerinden ypg'ye silah sevkiyatı yaptığı yol tahrip edildi, yol üzerindeki semelka sınır kapısı yakınlarında bulunan 2 köprü ayrıca vurularak imha edildi.
•semelka sınır kapısı kullanılamaz hale getirildi. (ırak-suriye sınırı)
•haseke'de bulunan ypg'ye ait bir silah deposu hava saldırısı ile yok edildi.
•tel abyad'da bulunan ypg mevzileri topçu ve obüs atışları ile vuruldu.
•öso'ya bağlı türkmenlerden müteşekkil hamza tümeni münbiç'e doğru hareket etti.
•haseke ve semelka'yı bombalayan 181. pars filo'ya bağlı uçaklarımız sağ salim diyarbakır'a iniş yaparak ilk sortilerini tamamladılar.
•karkamış'tan cerablus'a geçiş yapan mekanize zırhlı tugayımız münbiç'e doğru ilerliyor.
şu saatten sonra partizanlık yapıp operasyonu eleştiren, destek vermeyen, siyasallaştıran, kendine mal etmeye çalışan, dalga geçen, kim olursa olsun net vatan hainidir.
her türlü platformda gereken işlem yapılacaktır.
Abd unsurlarını boşaltmaya başlamış.
Lan ne olur boşaltmayın.
Bir kere olsun karşımıza çıkma cesaretini gösterin be orospu çocukları.
O teröristlere gönderdiğiniz binlerce tır malzemeyi de bulup ele geçireceğiz.
Keşke çıkmasaydınız da karşılaşsaydık korkak orospu çocukları...
Bu arada yukarıda barış hemen şimdi nickli heval ciyaklamaya başlamış.
Dur lan yeni başlıyoruz.
Tankların egzoz borusu ısınmadı daha.
Kahraman ordumuzun, şanlı mehmetçiğimizin fıratın doğusuna yapacağı harekatın resmi ismi.
Rabbim ayaklarına taş değdirmesin.
Gök tanrının evlatları mazlumun namusu, huzur ve refahı için yeniden görev başında
Allah'ım sen yeryüzündeki adaletinin sağlayıcısı olan ordumuzu muzaffer kıl. (Amin)
şu kopan fırtına türk ordusudur ya rabbî,
senin uğrunda ölen ordu budur ya rabbî,
ta ki, yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın
galib et, çünkü bu son ordusudur islam’ın.