Belkide rap müzikten nefret etmemin, dinlemememin sebebi olan efsanedir.
küçüktüm daha... sokağa oynamaya çıkmıştım... üç-beş ağabey konuşuyordu... yanlarına yanaştım... içlerinden biri 'karteel bir numara en büyük cehennemden çılgın türk' diye başlayan bir şeyler söylüyordu... ilerleyen günlerde bu sözleri söyleyenler çoğalmıştı... herkes bunları söylüyordu... bende sevmiştim bu sözleri nedense... bana da dinletmişlerdi cartel'in şarkılarını... fazla bir şey anlamasam bile hoşuma gitmişti... ben ve arkadaşlarim da ucundan, kenarından ögrenmiştik bazı sözlerini... hala kimi şarki sözlerini deyim gibi kullanırız... o kadar tesiri oldu zamanında...
cartel derken, cartel konuşulurken mahallenin ağabeylerinin gözleri büyüyor, lafları heyecanla dillerine gelip isyankar bir şekilde çıkıyordu... hepsi cartel'in bir şarkısının devamını getirmek için diğerleriyle yarış eder gibi bir heyecanla haykırıyordu, en az popüler olduğunu düşündükleri şarkılardan alıntılar yapıp arkadaşının onu bilip bilmediğine vakıf olmak istiyordu... garipti...
o zaman idrak edemiyordum o kadar tabi, geriye bakıp düşündüğümde ise cartel'in 'biz'den ibaret olduğunu anlıyorum... 'biz'... acılarıyla biz, haykırışlarıyla 'biz'di cartel... cartel sese bürünmüş isyanımızdı... gözden bir türlü akmayan göz yaşımızdı... kel kafalar dize geliyordu ezgilerimizle... hem almancı hem yabancı olduğumuzu yüzümüze vuruyor içimizi burkuyordu... 'garip anam' ile aslında ne kadar kötü evlatlar olduğumuzu gönlümüze iletiyor, 'sen türksün' diyerek aslımızın altını çiziyordu... kullandıkları anadolu ezgileri, ilginçtir, bu kadar isyankar(ki yeni ve bilinmedik olması bile yeterli böyle olmasına) ve sert olmasına rağmen, koyu muhafazakar ailelerin pencerelerinden dahi yüksek sesle şarkılarının dışarı taşmasına sebep oluyordu... garipti, güzeldi, ilkti, tekti... ve bana kalırsa hala tek...
cartel'in gücü 'biz'den 'ibaret' olmasıydı... 'biz' olmasaydı... devletinin yaban ellere siktir ettiği onca garibin evlatları, torunları olmasaydı... cartel'in gücü anlatacak bir derdi olmasındandı, öyle kofti duyarlılıktan değil, ciğerden gelen bir isyandandı... yüzbinlerce gözü nemli, ciğeri dağlı, rotası şaşkın yetimlerin sesiydi cartel...
cartel, avrupa diskolarında halay çekmekti... cartel, avrupa sokaklarında türkçe bir isyandı... cartel, derdi kapıkule'ye kadar uzanan bir aynaydı... kendimizi gördüğümüz...
şimdilerde rap diye amerikan taklidi yapmaktan başka numarası olmayan bir-iki ayı cartel hakkında laf eder oldu... gariptir, hiçbirinin cartel'in binde biri kadar söyleyecek sözü yok şu dünyada! hiçbirinin zırvası cartel'in bir eserinin yanına bile yaklaşamamakta...