film iyi de senaryosu kötü. ya da iyi çekmişler ama bu senaryoyla bu kadar.
mahsun baba sosyal mesaj vereceğim diye kasmış da kasmış kendisini. bu kadar sosyal mesaja gerek yoktu halbuki.
--spoiler--
film uğur mumcu cinayetiyle başlıyor. çok fena havaya uçuruyorlar. sonra hani bir ara yer altlarından hizbullah'ın domuzbağı şeklinde bağlanmış cesetleri çıkıyordu ya. o örgüte baskın yapıyorlar. çatışma görüntüler filan harika olmuş. on numara olmuş bak onlara laf yok.
haluk bilginer zaten usta oyuncu laf yok da mustafa sandal ilk film deneyiminde bence çok başarılı olmuş. bu adamda iş var bakın. mahsun'dan daha iyi oynuyor. keşke mahsun kırmızıgül sadece yönetmenlik yapsa. senaryo ve oyunculuk işini bıraksa. yok senaryo da yazsın tamam da sosyal mesaj kaygısı gütmeden yazsın bari.
filmin senaryosu gerçekten çok bozuk ve mantık hataları var; mesela hacı gümüş'ü çok hoşgörülü bir hocaefendi olarak gösteriyorlar ama kendisini de fbi'in elinen kurtaracak bir örgüt var arkasıdna ne iş? bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. hem şiddete karşı bir hoca diyorsun hem de hocayı fbi'in elinden kurtarıyorlar.
ayrıcana fbi'in elinden kurtarma sahnesi de kimse kusura bakmasın ama çok ama çok klişe olmuş. koskoca fbi'in arabasına bisikletle bir çocuk çarpıyor. fbi'in adamları mal gibi durup çocukla ilgileniyorlar. derken örgüt elemanları geliyor hacı'yı fbi'in elinden kaçırıyor. daha bisikletli çocuk fbi'in arabasına çarpar çarpmaz anladım hacı'yı fbi'in elinden kaçıracaklarını...
ha bir de filmin sonunda mahsun kırmızıgül'ün dedesinin hacı'yı vuracağı da çok belliydi. onu da hemencik anlıyor insan.
klasik türk filmi klişeleri çünkü bunlar.
haa bir de unutmadan film bir hocaefendi'yi aklama telaşıyla başlıyor sonra kan davasıyla bitiyor ne iş anasını satayım.
--spoiler--
yani dediğim gibi senaryosu çok ama çok zayıf. çok para harcadığı besbelli ama çok para harcamak demek iyi bir film çekmek demek değil.