saklı kalmıştır biraz, bi o kadar gülmüştür belki,
sebebini sormadan bi tabu ve tabut,
misali zaman olsa hepsinde bi gizli özne,
metametinden örnek almış mert kadın,
hiçbir kirli elin dokunmadığı saçlarını arala ve bak,
sureti sararmış bu aşkların,
kanamış dizlerimde uyayan yorgun kadın,
melenkoli aptal müzik kırıntıları içinde ben miydim bu?
ya da sen miydin?
tanrı sesimiydik yoksa?
biraz isyankar...
kisli, yabancı, küf kokan ayaküstü sevdalar,
yatak odasına hasret bayatlamış ten kokusu,
kokusu ve özrü,
bu mu olucaktı yaşıyacakların,
masumiyetinin en güzel örneği,
sen evet sen, o kadın.
boşver,
son sigarandaki nefes kadar rahat sen,
teninde özgür bir esrarcı kadar mahkum ruhun,
hiçe beş kala yaşayışların amansız göz kırpmalarında,
hep o güne,
hep bembeyaz...