evrim teorisini neden türkçe yanlış çevirisine bakıp kafanda konumlandırıyorsun. daha ingilizce bile bilmiyorsun, evinde oturup küçük dünyanda bsplayerda forward ede ede porno film izleyip 31 çekip bir yandan da tüm dünyanın gelgitlerine evrime, felsefeye bilime nasıl olur da hakim çıkabileceğine inanıyorsun.
theory of evolution.
tam olarak; evrimin teorisi demektir.
evrimi kanıtlamaya çalışmaz. evrim görülen var olan ölçülebilen bir şey. evrimin teorisi bunun nasıl olduğunu bulmaya çalışmak sadece. neden olduğunu da değil. yani aslında tanrı var mı yok mu? sorusunun cevabını vermiyor. vermeye de çalışmıyor. zaten sorduğu soru da o değil. aslında hiç bir bilimsel disiplin oun sormuyor ve araştırmıyor. bilimin konusu değil tanrı varlığı, felsefenin konusu. birşeyler evrimi kanıtlıyor değil. evrimin şimdiye kadar nasıl açıklandı ise o yolun kanıtı olabilir. değil ise yol farklıdır, evrim hala vardır. evrim konusunda araştırmalar evrim var mı yok mu onu araştırmaz. evrimin nasıl olduğunu araştırır. varlığı ile kimsenin derdi yok. evrim var. bak bunu sok o kafaya. evrim var. ölçülüyor gözlemleniyor test edilebiliyor, istatistiklenebiliyor sınıflandırılabiliyor.
mesele bunların nasıl bir yol izlediğini çözmek. ona da teori diyorsun. içinde de herşey için farklı yordamlar var. bunlar zaman zaman değişiyor. ama kimse evrim yok hadi dükkanı kapatalım gidelim demiyor.
ilk hücrelinin olayı ise yukarıda anlattıklarımdan çıkarabileceğinizi umsam da yine de söyleyeyim. evrim teorisi ilk canlıların oluşumunu pek araştırmaz. onların bugünlerde ki formlarını araştırır. nasıl geliştiklerini hayatta kaldıklarını vs.
ilk hücreli elbette bilimsel bir araştırma evrimle hiç ilgisi yok değil ama en azından evrimin teorisinin araştırdığı bir şey değil. o başka bir araştırma alanı ve konusu.
***********************
maymun meselesi.
evrim maymun insanın atasıdır demediği için, ben maymun değilim diyerek zırlayanlara kim onlara kendilerinin maymun olduğunu söyledi ise onlara gidip zırlamalarını öneriyorum sadece.
**********************
rastlantı meselesi ise yine bilindik bir hata. evrimin teorisi rastlantıya yer veren bir teori değildir. rastlantıdan bahsedilecek olsaydı, zaten o zaman bilimsel bir inceleme yapılmazdı. bilim zaten tekrarlanabildiği ölçülebilen değerler üzerinden birikimle gelişen bir şeydir. rastlantılar ölçülemeyen bir sürü başka şey olduğu anlamına gelir sadece, onlar bulunmaya çalışılır. birileri bulur başkaları oradan devam eder başka değerler bulur. evrim teorisini okuyan ama anlamayan dangalağın çıkarımı o, "rastlantı diyo" diyerek. rastlantı olmadığını açıklama yönetmi evrimin teorisi asıl.
*************************
olasılık ise matematik hesabı. ama geleceğin hesabı. bir şeyin olbilecek olma olasığı olur. bir şey olmuş ise artık olasılıktan bashedilmez, olmuştur çünkü.
ama yine de birilerine çıkacak. artı her sene birilerine çıktı da zaten. geçen senki için olasılık 10milyonda bir demez artık kimse. olmuş bitmiş çıkmış gitmiş.
"2009 yılında piyangonun çıkma olasılığı 10milyonda bir demek ki kim bana çıktı diyor ise yalan söylüyor küçük olasılık çıkmaz kimseye" demek ile "amino asitlerin var olma şansı 10 milyonda bir kendi kendine varolamaz"
demek arasında hiç fark yok. ilkini söyleyene siktir git dersin ikinciyi kendin söylüyorsun oysa.
eğer x amino asitinin bilmemne olma olasılığı 100milyonda bir ise ve oluyor ise, olmuş ise, bunun olasılığı çok düşük demek ki olmaz diyemezsin.
bir de o hesap acıma yetime döner koyar götüne hesabına dönüşür zaten.
30-40 parça kimyasaldan oluşabilecek bir amino asidin oluşma olasılığı bu kadar az ise ve sen de bu şartlarda oluşamaz kendi kendine diyor isen, o zaman bu amino asitleri bu olasılıksız durumda yaratabilecek kudrete sahip bir şeyin ezeli ebedi sonsuz güçlü yaratılmamış ve tek olan bir şeyin oluşma olasılığını yazıver başlamışken de bir de onu görelim.