schopenhauer, potansiyel olarak aktif anlamlar taşıyan iki entellektüel beceriyi yani aklı ve anlayışı birbirinden ayırmıştır. anlayış, bakmayı kavramsal ve terimsel olarak düşünebilme sonrasında içinde barındırdığını temsil etme yetisidir. akıl ise buna karşılık, baktığıyla kendini doğrudan doğruya belirsiz; bir insanın ne kadar hızlı veya güçlü olabileceğini bilebilmek, bir gürültünün nedeninin ne olabileceğini veya bir mızrağın hedefine varması için hangi açıyla ya da hangi güçle fırlatılması gerektiğini tahmin ve hesap etmek şeklinde muhakemelerin içinde bulur.
-dünyanın en yoksul insanı, paradan başka hiçbir şeyi olmayandır.
-tüm istekler ihtiyaçtan, dolayısıyla yoksunluktan, dolayısıyla ıstıraptan doğar.
-yıkmak düzeltmekten, yalan söylemek ispatlamaktan daha kolaydır.
-herkes kendinde eksik olanı sever.
-her mesele kabul edilene kadar üç aşamadan geçer: ilkinde gülünç duruma düşürülür. ikincisinde ona karşı mücadele edilir. üçüncüsünde tabii sayılır.