bir cumhuriyet başbakanının cumhuriyeti sadece kendi istekleri doğrultusunda kullanmasıyla oluşmuş gerçek yüzdür.
öyle ki askerlik yan gelip yatma değildir demiş, şu an kısa dönem askerliği de kaldırıp tüm vatandaşları aynı rütbeye, uzun döneme sokmayı planlarken, oğluna bu hizmeti gerçekleştirtmemeyi bir onursuzluk görmeyen başbakanın gerçek yüzüdür.
şu ülkede her şeye deli gibi vergiler yüklerken, oğlunun getirttiği sattığı pırlantalara, ne kadar da lüsk bir şey olmasına rağmen vergi koydurmayan başbakanın gerçek yüzüdür.
türban için de özgürlüktür türbanla okuyabilmeliler diyebilir belki bilmiyorum. ama bunlar için özgürlük lafını öne sürebilen bir başbakanın, içkiyi yasaklayabilmek uğruna yaptığı onca uğraş için şunu dedirttiren bir gerçek surattır: "ben özgürlük kelimesini kendi istediklerimi uygulamaya koyabilmek için özgürlük yanlılarına karşı kullanırım. benim istemediğim gibi yaşam tarzlarına karşı da özgürlüğü utanmadan meydandan kaldırmak için elimden geleni yaparım." öyle ki alkolün yol açabileceği zararların cezalarını artırıp, daha kaliteli polis memurları yetiştirip insanların güvenliğini sağlamak değildir derdi, hiçbir zaman da olmadı...
işte aslında bu gerçek yüz şöyle bir şeydir: "din, islam, mümin için çok şey yapıyoruz. içki haram, kaldıralım. türbanla okullara dolalım. ama faiz caizdir benim gözümde. müminim ama o kadar da değil yani, faizlere lafım yok, çünkü ucundan ben de çok para kazanıyorum yani...."