kadınlar narindir, yumuşak tenli, ince kaslıdır. 24 saat karından inmeyen büyük ve canlı bir yükü taşımaya başladığı anda ise, o yükle narinliğinden kırılacakmışçasına koruma hissi uyandırarak değer kazanır kadın ilk olarak erkeğinin gözünde.
kadının vücudu yeni yeni kadınlaşıyordur bu dönemde aslında: ayak bilekleri kalınlaşıyordur, damarları belirginleşiyordur... eskiden o öpmeye doyamadığınız incecik ayak bilekleri kadınınızın, ayakta durduğuna kıyamayacağınız kadar ödem yapar gün içerisinde bu dönemde. evine gelip kocaman karnıyla koltuğa yayılıp ayaklarını sehpaya uzattığında, karnında taşıdığı o sizin bebeğinizin annesine çektirdiği o sıkıntılara rağmen, o kadının ne kadar memnun ama yorgun oturduğunu görür, ona bir kez daha hayran kalırsınız. kadının bu narinliklerine rağmen bu dayanıklılığı ve dinginliğiyle koruduğu bu güçlü tavrına, kocaman göbeğini tutarak zor bir şekilde ama nasıl da sakin bir tavırla oturduğuna ve oturduğunda aldığı o derin nefese, ve derisinde oluşan o güzel parlaklığa hayran kalırsınız.
işte kadına gücünü, dinginliğini, narinliğini veren bu zamanlar, o kadının erkeği için daha çekici olmasından geriye gidemez.
çekicidir. içine tohumlarınızı ektiğinizdir. tohumlarını mutlulukla, zor olsa da inatla, yorula yorula taşıyan kadındır. sevilesi, sevişilesidir...
