nerde kurulduğu önemli tabi. sınırları nerelerden geçirmeyi planlıyorlar önemli.
yinede bir değerlendirme yapalım;
sözde haritadaki sınırlar içinde kurulduğunu var sayarsak, o sınırlarda yaşayan türklerin durumu ne olacaktır? ve dışarda kalan kürtler örneğin istanbul da yaşayanlar diğer tarafa mı gideceklerdir. gitmeyi isterler mi acep, hiç sanmam.
düşünün bir, dört devletin ortasında kurulmuş bir devlet ve şimdiye kadar hiç birisiyle de doğru düzgün bir ilişki kuramamış bir millet. haaa... amerika var; o bize bakar diyorlarsa, amerikanın her eşeğe ot vermediğini bilmeyen yoktur. anatomiye güven meselesi bu.
çok defalar düşünmüşümdür subjektifliği bir tarafa bırakarak, mevcut taleplerin haklılık payı nedir diye. ezilmiş halk söylemi edebiyat ürünümü yoksa gerçekmi. ve düşüncelerim kürtlerin özeleştiri eksikliklerinde takılıp kalmıştır. geleceği görme yeteneğimiz olmasada geçmişten ders çıkarma yeteneğimiz vardır.osmanlı` sonrası yüzü gülmeyen toplumlar her gün haber bültenlerinde alt yazı olarak geçmektedirler.
dört varil petrolle dört keçi pek birşey ifade etmez alt yapınız yetersizse.
aynı işleri bu sefer kaçak şekilde yapacaksanız (bkz: kaçak göçmenler) devletiniz olmuş ne ifade eder?
