bireysel hatalardan dolayı beşiktaşın kaybettiği maçtır. hakan arıkanın boşa çıkmalarına hepimiz alıştık artık! temennimiz sezon sonu gönderilerek cenk gibi bir cevherin önünün açılmasıdır. zapo ya gelince, yamulmuyorsam iki yıl önceki fener maçında buna çok benzeyen bir pozisyonda yine topun tam üzerinden geçebileceği noktaya doşru hamle yapmış, böylece yerden sekip zapo yu aşan topla buluşan guiza çok rahat bir gol atmıştı. zaponun buna benzer zamanlama hatalarına çok sık olmasa da yer yer şahit oluyoruz. yani yediğimiz her iki gol de kronik bireysel hatalardan kaynaklandı. üçüncü gol zaten hulk gibi bir hayvanın yakaladığı kontrataktan oluştu. ona söylenecek söz yok!
hakem(ler)in oldukça kötü olduğunu da vurgulamak lazım. ilk yarıda portoda fernando 31. dakikada yaptığı faul yüzünden gördüğü sarı karta ek olarak topu yere fırlatmasından dolayı da ikinci sarıyı ve kırmız kartı 88. dakikada değil 31. dakikada görmeliydi. yine sağ kanattan hulk un yaptığı ortaya harika bir kafa vuran falcao nun golü de buz gibi goldü, hakem yoktan faul yarattı! mağlubiyetin suçlusu olarak hakemi göstermeye çalıştığım anlaşılmasın sakın. çünkü yanlı değil kötü olduğunu söylüyorum.
yine de başiktaş bunca eksikli kadrosuna rağmen porto gibi avrupa kupalarının gediklisi bir ekip karşısında olumlu futbol oynamıştır. bu olumlu futbolu oynarken üretkenlikten uzak kalmamız oyuncuların sınırlı yeteneklerinden kaynaklandığı için aslında söyleyecek çok fazla söz yok. kalede hakan yerine cenk, forvet arkasında nobre yerine guti, ve tabata yerine quaresma nın oynadığı bir beşiktaş bu oyun anlayışıyla portoyu deplasmanda yenebilecek güce sahip olduğunu gösterdi aslında.