ilk durakta yer kapma hırsı ile bindiğim dolmuşta, yaşlılara yer verme adetim yüzünden ayakta kalmışımdır. Akabinde KAPTAN yoldaki trafik levhalarına bile potansiyel müşteri muamelesi yaparak her gördüğü karaltının yanında yavaşlamaktadır. Kaptanın üstün çabası ile dolmuştaki insan sayısı benim matematiğimin saymaya yetmeyeceği seviyelere gelmiştir. Kaptanın sezgileri onu dolmuşta bir iki milimetrelik boşluk kaldığına inandırmıştır ve yine birilerini almak için kenarda durduğumuz sırada istemsizce dudaklarımdan şu cümle çıkar:
-Kaptan, nefes alacak boşluk bıraksaydın az, biraz.
Benim fitili ateşlemem ile dolmuştakiler de söylenmeye başlamıştı.içlerinden birisi:
-Kardeşim bu kadar insana niye tavuk muamelesi yapıyorsun.
diyince kızan şöför:
-Biz sizin yaşınızdayken dolmuş kalabalık olsa da öndekine dayasak diye bakıyorduk, ne kadar şanslısınız işte..
diyerek hepimizi dumur bir vaziyete sokmuştu...