ağlayan kaşar

entry2 galeri
    2.
  1. AĞLAYAN KAŞAR YiNE COŞTU/ RiFAT SERDAROĞLU
    --spoiler--
    ağlayan kaşar yine coştu.

    Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Cindoruk ve Erbakan için eski kaşarlar deyince, Cindoruk'ta onun için Ağlayan Kaşar deyimini kullanmıştı.

    Bildiğiniz gibi Ağlayan Kaşar- Mesir Macuncusu Bülent Bey'de fren yoktur. Bir kez konuşmaya başladı mı, sözün nereye gideceği belli olmaz. Sözleri istediğinden çok başka yöne giderse de ağlamaya başlar, sustur susturabilirsen

    Kabadayılık Yapma!
    Türk Metal Sendikası eski başkanı Mustafa Özbek, 22 ay boş yere cezaevinde yattıktan sonra tahliye olunca, bize karşı hiçbir delil ortaya koyamadılar, onun için de bırakmak zorunda kaldılar. 71 yaşında cezaevine girdim, 73 yaşında çıktım, hala ne ile suçlandığımı bilmiyorum. Bu vatan için canım feda şeklinde bir konuşma yaptı.
    Özbek'in bu konuşması Bülent Bey'i çok kızdırdı. Koşa koşa çıktığı NTV'de aklı başında herkesi şok eden şu sözleri söyleyiverdi; Özbek tahliyesinin keyfini çıkarsın, kabadayılık yapmasın. Biz içerden çıkınca konuşanların tekrar içeri buyur edildiğinde sustuklarını çok gördük!

    Başbakan Yardımcısı Avukat Bülent Bey'e soralım;
    Özbek'in sözlerinin neresi kabadayılık? Velev ki kabadayılık yaptı, ne yaparsınız? Savcılara talimat verip adamı, siz istediniz diye tekrar içeri mi attırırsınız? Yoksa elinize palayı alıp adamın kafasını mı kesersiniz? Menemen de bir zamanlar olduğu gibi!.. Sahi, ne yaparsınız?

    Adı Ümit ama !

    Tüsiad Başkanı Ümit Boyner, türban olayı ile ilgili olarak; Bu eğitim hakkından sonra, türbanlı kadınların kızların kamuda istihdamı gündeme gelecek diye herkesin bildiğini fakat kimsenin dillendiremediği gerçeği söyleyiverdi.
    Yaptıkları takiyye'nin çağdaş bir işkadını tarafından açığa çıkarılmasına kızan Bülent Bey'in gene makaraları boşalıverdi ve şunları söyledi;
    Adı Ümit ama, ümitlerimizi boşa çıkardı. Bendeki kredisini tüketti!
    Aklı başında birinin söyleyeceği sözler değil bunlar. Şimdi ben Bülent Bey'in kişilerin adıyla dalga geçmesi huyuna nazire olsun diye, adı Bülent ama, Bülent Ersoy ondan bin defa daha delikanlı desem ayıp etmiş mi olurum?

    Bülent Bey bununla da yetinmiyor, ilave ediyor; Bendeki kredisi bitmiştir.
    Bülent Bey size insanları kredilendirme yetkisini kim verdi? Siz kendinizi, faizsiz bankacılık yapan cemaat bankalarından biri mi sanıyorsunuz?
    Veya normal bir insandan daha fazla doğaüstü güçlere sahip olduğunuzu mu düşünüyorsunuz? Yoksa Tüsiad gibi bir kuruluşun başkanlığına çağdaş bir bayanın gelmesi sizi rahatsız mı etti? Doğrudur, Ümit Hanım sizin alıştığınız, otur deyince oturacak, sus deyince susacak, tokadı yediğinde ağlayıp eve kapanacak, köle gibi davranılacak; kadınlardan değildir. Sizi Ümit Hanım'ın bu tavrı rahatsız etmiş olabilir mi?

    Ümit Başkan'a gelince; Bülent Bey'in kendisinde var olduğunu söylediği kredinizin bittiğine hiç üzülmeyin. AKP nezdinde eğer bir krediniz varsa onu derhal bitirin. Yakanıza Türk Bayrağı rozeti ve Atatürk rozeti takmanız ciddi kredi kaybınıza sebep olacaktır. Hele arada bir Lâik Cumhuriyet'ten ve Hukuk devletinden bahsederseniz krediniz anında dibe vuracaktır. Hele bir de Tüsiad Yönetim Kurulu olarak, önce Anıtkabir'i sonra da Genelkurmay Başkanımızı ziyaret ederseniz, tamamdır. Krediniz bittiği gibi borçlu da kalırsınız.
    Fakat asla unutmamanız gereken bir şey var. AKP nezdinde krediniz bittiği an, Türk Milleti nezdinde krediniz tavan yapacaktır.

    Gelelim Bülent Bey'e; Zamanın birinde, yeni yeni klarnet çalmaya başlayan bir roman vatandaşa piyangodan ikramiye çıkmış. ilk işi gümüşten bir klarnet yaptırmak olmuş. Klarneti gümüşten yaptırmış yaptırmasına da, klarnet akort tutmaz olmuş. Tecrübeli ustası, sonradan görme çırağına okkalı bir tokat patlattıktan sonra, Oğlum, sen garip bir çalgıcısın, neyine gerek senin gümüşten zurna demiş.

    Devlet adamı olmak adamın hamurunda yoksa, o adama hangi makamı verirseniz verin aynen gümüş zurna gibi akort tutmaz, arada bir pırrrt diye acayip sesler çıkarır.
    --spoiler--
    0 ...