babamın özene bezene aldığı gümüş çakmağı, bir anda aklıma gelen bir komutla, hala hatırlıyorum o hissiz an'ımı, aniden tuvaletin penceresinden kapıcının evinde denk düşen boşluğuna attım.
babam, o kullanmaya kıyamadığı, kutusunda sakladığı çakmağı yerinde bulamayınca,
-burda çakmak vardı, gördün mü kızım
- .... (saklandığı yerden çıkar) ıııh. hayır baba.
tekrar tekrar sordu. kızmamak için tutuyodu kendini.
kızsa, pişmanlık olarak kalmazdı aklımda eminim. ama yazık adama ya, ne biçim çocukmuşum. 4-5 yaşlarındaydım.
ilk maaşımla, ona o gümüş çakmaktan alıcam. söz baba.