şu anda yarışan yaşar abimizin hakikatten istanbul'a yeni gelmiş anadolu insanı naifliği taşıdığı program. Yani var mısın yok musun'da iyi paralar almasını temenni ediyorum kendisinin. Hazır yarışma başlığı altına yazarken şunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Şimdi bu yarışmanın "bilgi eksenli" olmaması eleştiriliyor. Doğru, sorular cevaplar yok. Fakat seyircinin bu tip programlardan "bir şeyler öğrendiği" argümanını da çok doğru bulmuyorum. Neticede kaç insan kim 500 milyar ister'i bir şeyler öğrenmek için izliyordu? "Peki bu bilgiler hayatta ne işimize yarayacak" tarzı şeylerdi bunlar, harry potter'ın yazarı kim? Örümcek adam nasıl süper kahraman oldu, kravat ilk nerede kullanıldı, tiffany'de kahvaltının yazarı aşağıdakilerden hangisidir vs. Bunu zaten ortalama birikim sahibi herkes bilebilir, bilmediğini düşünürsek tv başında o yarışmayı izleyen kitle içinde emin olun truman capote ismi hiçbir şey ifade etmeyecektir. Ve eğer, bilgi eksenli yarışma olsaydı sinoplu gariban yaşar, diyarbakırlı bakkal hasan değil plaza insanı Toygar, banka müdürü müfit para kazanırdı.