tarih, bir basarilar akisi yaratmalar dizisidir nietzcheye göre. onun yasadigi caga degin, olaylari anlatma, olup bitenleri bir öykü niteliginde baskalarina bildirmektir tarih. tarihin ne oldugunu, nereden gelip nereye gittigini arastirmak, onun gercek görevini, özünü ortaya koymak, caginin disina cikan, yasadigi ortamin sinirlarini asan bir görüs, bir düsünceydi. nitekim, nietzche "... ben, kendim icin bile simdiki zamanin bir cocugu olarak, zamana uymayan denemelere girisiyorum," diyor.
insan, belli bir yere saplanan, yalniz kendisine verilenle yetinen, sinirlandirilmis, cevresinin kosullari altinda tek dogrultulu bir zaman icinde kendini sürdüren bir varlik degildir ona göre. böyle bir varlik "hayvan" olur ancak. "iste böyle tarih disi yasiyor hayvan. boyuna bir sayi gibi simdinin icindedir. geride ilgiye deger bir iz birakmaz.nesnelerin yerini degistirmeyi bilmez. bir gözlemcilik... yasantida ne ise öyle görünür." onun icin, "animsmadan mutlu yasamak olasidir, unutmadan yasamak elde degildir." oysa insan, bir tarih varligidir. o, üc boyutlu bir zaman icindedir. gecmisin derinliginde kökleri vardir. bunlar onun tarihidir. insan gecmis caglarin akisi icinden, bir tarih varligi olarak süzülür, akar gelir. "bir insanin icvarligi, ne denli güclü kökler tasirsa, gecmis onu o ölcüde tutar, ... iter, baskiya alir." ancak bu tarih, kuru öyküleri, art arda gelen kolay masallari, olaylari siralayan tarih degildir. bu tarih, insani yaraticiliga iten, onu basariya ulastiracak nitelikteki özü aciklamaya, anlatmaya iten tarihtir.
insan, tarihi, bir olaylar bütünü, bir olaylar yigini olarak sirtinda tasiyamaz. böyle bir eylem, insani belli bir yerde durdurur. bu yüzden, tarih akisi icinde öz olmayani, yaratici, yapici, gelistirici nitelikten yoksun bulunani, salt yiginlari ilgilendireni unutmak gerekir.. insanin böyle yiginlasmalari ilgilendiren olaylarla tarih anlayislari karsisinda tarih disi kalmasi, tarihe gözü kapalica baglanmamasi gerekir.
unutmak, burada yaratici bir eyleme atilmak icin yükten, insani engelleyen, onun gelisim dogrultusu üzerindeki hizini kesen agirliklardan siyrilmasidir. kendi disina cikmasi, kendi özüne yabancilasmasi degildir. cünkü insan, "kendi gercekliklerinin cok ince örgülü agindan cikip yeniden yabancil bir istege, kati bir tutkuya kapilamaz. buna karsilik büsbütün tarihdisi olan hayvanin yer degistirme gereksinimi duymadan yasadigini görüyoruz."
burada, insanin tarihdisi kalmasi, kendini hayvana yarasan bilincsiz eylemlerden, doganin cizdigi yolda yürümeyi gerektiren sinirlamalardan bilincli olarak kopmasi, eylemlerini bilincle aydinlatmasi demektir. hayvan, oldugu yerde kaldigi, cevresini, cevre kosullarini degistiremedigi icin tarihdisidir. ?nsan, kendini bilinc verileriyle tarihdisi kilarak hayvandan ayirdigi icin tarih varligidir, tarihi olan bir canlidir. hayvan, tek zamanli bir akis icinde oldugu icin tarihdisidir. insan, üc boyutlu bir zaman düzeyinde yasadigi, bunu bildigi icin tarih varligidir, tarihliliginin bilincine varmistir.
tarih gelistirmeli, ilerletmeli insani. bilgi alaninda ona büyük yarar saglamali, onun yetismesine, aydinlanmasina, gelecege dogru güclü atilimlar yapmasina yardimci olmali. kiyida duran, insana uzaktan bakan bir bilgiler yığını olmamali ... tarih anlayışından bu gibi sonuçlar çıkarılan filozof.