'...önce kendilerine öğüt verin, yataklarından ayrılın. bunlar da fayda vermezse dövün. eğer size itaat ederlerse kendilerini incitmeye başka bir bahane aramayın. çünkü allah çok yücedir...'
mealleri illa ki kendi istediği gibi çarpıtır. 'dövün' diye yazar.
önce yatakları ayırmaz, direk silleyi yapıştırır suratına. kadını 'tavlayana' kadar, 'yatağa atana' kadar kıymet verir. bunları da insanlık hasleti olarak görür.
bir balık bir derede yaşıyorsa ve yaşadığı taşın altından şöyle bir dışarıya baktıysa kendini ufku genişlemiş zannedebilir. ama dışarıda koca bir kainat var. neyse boşver.
