babanın ölmesi

entry1127 galeri
    271.
  1. kalbinizin bir tarafını da beraber götürmüştür, yapacak bi şeyin olmadığını anladığınız gerçekten çaresiz olduğunuzu hissettiğiniz ilk aşkınızı kaybettiğiniz andır. büyümek ne kötü yaşlanmak ne kötü ben büyümeseydim babam yaşlanmazdı hastalanmazdı ölmezdi diye kendinizi suçladığınız, sarsılmaz sandığınız duruşunuzun, güçlü kişiliğinizin bünyenizi uzun bir süre dönmeyecek biçimde terk etmesidir. aynaya bakıp yüzünüzü incelemeye, yakınlarınıza babama benziyo benim gözlerim demeye başlarsınız.
    sonra aylar geçer. hala zaman zaman geceleri ağlarsınız onu ne kadar üzdüğünüzü, kızıp bağırdığınızı, kavga ettiğinizi hatırlayıp kendinize kızarsınız. geride kalanları daha sık aramaya onların sağlığından emin olmaya çalışırsınız. babasının elini tutmuş kuçuk kız çocuklarını görüp tam gözünün içine bakarsınız 'sakın üzme babanı, gidecek bir gün ve çok üzüleceksin' demeye çalışırsınız.
    sonra yıllar geçer. ara ara aklınıza gelir. gözleriniz dolar. siz daha da yaklaştıkça yanına, hayatın yükü daha da bindikçe omzunuza, daha yalnız, daha onsuz olmaya başladıkça daha iyi anlarsınız onu. bazen haklı bile bulursunuz size kızmalarını. onu her hatırladığınızda niye artık eskisi hatırlamıyorum babamı, oysa ilk gittiğinde nefes bile alamıycamı düşünmüştüm diye dertlenir yine kendinize kızarsınız şaşırarak. unutmazsınız elbette ama daha az düşünmeye, daha çok hak vermeye ve her hatırladığınızda içinizin daha çok kanadığını hissetmeye başlarsınız.
    oysa yanınızdayken önemsemez, üzerinize titremesini istemez, sizi rahat bırakmasını istersiniz.
    rahat bırakıp gittiğinde de acınızı azaltarak özlersiniz.
    2 ...