yirmi ocak cumartesi günü, akşam saat dokuza çeyrek kala içinin acı acı sızlamasıdır. koskoca üç sene geçmesine rağmen acının bir gram azalmaması daha da acıtır insanı.
son fotoğraflara bakılır, günden güne sessizce çöküş gözlenir gözbebeklerinde bile. acırsın, gözlerin bile dolmaz, için taş gibidir ama. her an taşmaya hazırsındır.
bir gece umulmadık bir rüyayla geliverir gecene, ağlayarak uyanırsın.
sabah olur geçmez sıkıntın, akşam olur geçmez.
zaman silemez bazı şeyleri ve gizleyemez.
geride bıraktıklarına sahip olma arzusuyla, dimdik yola devam dersin için yanarak.