8 ekim 2010 almanya türkiye maçı

entry252 galeri
    52.
  1. bünyeye euro 2008'deki son saniye galibiyetlerimizi hatırlatmış maç. sanırım uzun yıllar da unutamam o maçları özellikle hırvatistan maçını. 119. dakikada rüştü reçber kontrolünde ağlarımıza giden golden sonra elimdeki kumandayı televizyona doğru fırlatıp sigara yakmıştım, camdan da sokağa bakıyordum. sokağın diğer ucundaki kahveden bir sürü mutsuz insan çıkıyor ve muhtelif küfürler ediyorlardı. açıkçası ben de onlara uyup içimden ben böyle işin ile başlayan bir sürü söz söylemiş arkasından dahep böyle mi olacak larla devam etmiştim. bir dakika içinde bir sürü duygu yaşamıştım ki bunların milliyetçilikle falan alakası da yoktu. mutsuzdum, fena mutsuzdum, canım sıkılmıştı. derken o rüştü hayatının pasını verdi, bilerek bilmeyerek ama verdi, nihat indirdi ve semih golü attı. ne yapacağımı pek bilemeden ilkin, hemen ardından dışarıdaki onlarca mutsuz insanı mutlu etmek isteği hasıl oldu ve sanırım hayatımda ilk defa öylesine bir ses tonuyla pencereden dışarı doğru gol diye bağırdım. herkes kahveye doğru koşmaya başladı, penaltılara gitmiştik. mutlu olmuştum ve sanırım kahve cemaatinin de mutlu olmasında payım olmuştu. karşı apartmanımızda bir amca gördüm sonra, 60 yaşlarındaydı sanırım. pencere kenarında ellerini açmış dua ediyordu. sonra balkona çıktı, inşallah yeneriz şu gavurları dedi bana, inşallah amca dedim. babaannem geldi sonra, kim kazandı maçı dedi, penaltılara gittik dedim. hangisi bizimkiler dedi, gösterdim. penaltıları babaannemle birlikte izledik. hırvat oyuncu topu penaltı noktasına koyarken boyun devrilsin dediğini duydum babaannemin ve fatiha suresini okuduğunu. penaltılar bittiğinde evin içinde zıplıyordum, sonra ulan eşşek kadar adamsın otur yerine dedim sigara içmek için balkona çıktım az önceki amcayı gördüm o da neredeyse zıplıyordu. kırmızı - beyaz diye bağırdık birbirimize, bir anda iki apartman iki tribüne dönüştü. apartmanımızdaki adıyamanlı, trabzonlu, vanlı, izmirli komşular da bu koroya katılmıştı. sevinmeye ne çok ihtiyacımız varmış diye geçirdim içimden. sonra o komşulardan birinin evinde toplandık geç saatlere kadar çay içip maç yorumlarını izledik. saatlerce boş boş yorum izleyen insanlara gülerdim ama o gece ben de izlemiştim. futbolcular röportajlarında "bize dua eden milyonlarca vatandaşımıza teşekkür ediyoruz" mealli sözler söylüyordu, tebessüm etmiştim. şimdi ne zaman milli maç olsa aynı şeyleri yaşar mıyım diye düşünüyorum.

    hadi bu gece de yaşatın be dostlar.
    0 ...