kendilerini fasulye gibi nimetten sayan yunanlıların da kabullendiği gerçek.
türkler karşısında her zaman ezik olmalarının önemli sebeplerinden biridir.
malum 19. yüzyıl başında osmanlı coğrafyasında rumlar tarafından kurulmuş bir çok spor kulübü faaliyet göstermekteydi.
balkan savaşı ardından 1. dünya savaşı ve nihayetinde kurtuluş savaşımız sonrasında ise bize düşmanlık besleyen pek çok rum vatandaşımız yunanistan'a göç etmek zorunda kaldı.
tabii kendileri giderlerken kurdukları spor kulüplerini de beraberlerinde götürmek zorunda kaldılar...
işte bulabildiğim türkiye kökenli yunan spor kulüpleri; aek: açılımı; "Athlitiki Enosis Konstantinoupoleos" yani "istanbul atletik birliği"dir. mübadele sonrasında, 1924'de istanbul'dan giden rumlar tarafından kurulmuştur.
paok:açılımı; "panthessalonikeios athlitikos omilos konstantinoupoliton" yani "istanbul'luların selanik'teki spor kulübü" dür. atina'ya da kurulan aek'nın selanik şubesidir.
panionios: atina'nın nea smyrna, yani; "yeni izmir" semtinin takımıdır. 1890 yılında izmir'de kurulmuş, mübadele ile birlikte izmir'den göç eden rumlar tarafından atina'da faaliyetlerine devam ettirilmiştir.
Apollon Kalamaria:trabzon'dan göç eden pontus rumlarının selanik'te kurdukları kulüptür.
apollon: izmir'den göç eden rumların kurduğu spor kulübüdür.
bunların dışında bir de kıbrıs rum kesimi'nin anorthosis famagusta kulübü vardır. bu kulüpte adından da anlaşılacağı üzre aslında gazimagusa kentinin takımıdır, lakin 1974 kıbrıs barış harekatı sonucunda mecburen magosa'dan ayrılarak larnaka kentine yerleşmişlerdir.
görüldüğü üzre yunan ve rumların şımarıklıkları sadece askeri anlamda, ekonomik anlamda değil, kültürel anlamda da birçok felakete yol açmakta.
bunları tarih hep yazdı ve yazmaya da devam edecektir.
(bkz: yunanistan ın hiç savaş kazanamadığı gerçeği)
