köylü ve birinci-ikinci nesil şehirli müslümanlar tarafından hedef alınması çok doğaldır. ortada buram buram akan bir lağım var. atıllık, eylemsizlik, kadercilik ve kader denilen öğretilmiş çaresizliğe boyun eğen bir kitle mevcut. bu kitlenin mihenk taşlarına saldırmak da insanlığa dahil olmuş her insanın birincil görevi.
bu adam tarihteki yerini almıştır. lakin kendisine kendi lağımından fiskiyeler sıçratanlar dönemleri ve kendilerini şekillendiren formlar işlevini kaybettiğinde önemsiz bir bütünün adı sanı geçmeyen parçacıkları olarak tarihe geçecektir.
insanlığa dahil olmayı kolay mı sandınınız?
o işler, cemaat dershanelerinde toplama çıkarma öğrenerek, kendinizi ait hissettiğiniz cenahın televizyondaki sözcülerinden duyduklarınızı satarak, omzunuzda melekler etrafta görünmez cinler odluğuna inanarak olmuyor.
meydana çıkıp bütün kalabalıkların üzerine cesaret ile yürüyerek oluyor.
insanlığın deviniminden kaçmak mümkün değil, torunlarınız sizlerden utanacak.